Nerede kalmıştık eveeet bugün 26 Aralık 2017 🎂💃💃💃 Küba’nın tarım merkezi sayılan yemyeşil Pınar Del Rio bölgesine (aslında vilayet) gideceğiz. Havana ile arası 164 km. ve sanırım 2.5 saatte gittik. Küba trafiğinde de hız sınırı var ve cezaları da hayli yüksekmiş. Hoş otobüsleri de eski, hız yapabileceği şüpheli yani. 😀
Pınar del Rio için Küba’nın tarım merkezi dedik açalım; Çokça tütün sonra şeker kamışı, mısır ve muz. Küba’nın o aranan purolarının kaliteli tütünü bu eyalette yetiştiriliyor, ihraç edilen şeker kamışı tarlaları yine burada. Ve bunlar ülkenin en önemli gelir kaynakları… Bölge oldukça zengin bir ekosisteme de sahip.
Pınar del Rio; Sadece bu bölgede bulunan endemik bitki türlerinden dolayı; Unesco tarafından özellikle Vinales vadisi flora ve faunadan zengin alanlarıyla Biyosfer Rezervi 🌲🌳🌴🌴🍀 ve doğal alanlarını mükemmel şekilde koruduğu için de Dünya Mirası ilan edildi. Bizde de; Karadenizde Karçal Dağları’nın eteklerinde bulunan Macahel bölgesi, özellikle de Camili Havzası var ama henüz Unesco Dünya Miras listesine aldı mı? Bilmiyorum. 🤷♀️
Yol manzaraları çok güzel. Yapılar sömürge döneminden kalmış olmalı ki, görüntü muhteşem.



Şükranı medyun oldukları Vladimir Ilıch Lenin’in fotoğrafını çok yerde gördük. Burasıda adını verdikleri -escola primaria- yani İlkokul.


Küba’da Mural (Duvar resmi) sanatçısı çok ve harikalar yaratmışlar. Otobüste giderken çekilen anca bu kadar. 😟

Rehberimiz puro fabrikasına uğrayacağız deyince sevinmişken; fotoğraf çekmek yasak dediler moralimi bozdular. Olsun zaten manzara da hiç fotoğrafik değildi. 🤥 Okul sıralarında oturur gibiydiler üstelik puroyu tezgah üstünde sarıyorlardı, bacaklarında değil 😂😂😂😂 hep beraber gülmekten öldük. Neyse ciddi olduk orası devlete ait bir yermiş ve özellikle de en kaliteli tütün yaprakları bu fabrikalarda sarılıp puro yapılıyor, o çok beğendiğimiz marka etiketleri yapıştırılıp satışa sunuluyormuş. Tüm fabrikalar devlet malı olduğundan tütünlerin çoğu ve kalitelilerini kendilerine alıp çok az kısmını üreticiye bırakıyormuş yani kalitesiz kısmını. Hoş en kalitesizi bile mutlaka iyidir tütünde dünya birincisi adamlar. Onlarda evlerde sarıp ya içiyor ya da gelen turistlere satıyorlar. Fabrikanın içini gezdik satış yerleri çok güzeldi. Taneyle de satılıyordu hediyelik birkaç adet aldık. Önder de kime kızmışsa 😄 Çine’li Muhittin Yörük bey de sağlama yapıyor gibi. 😊

Satıcı da sarımsak gördüm bir diş aldım Aydın’da dikerim dedim. Bakalım çıkar diyorum ama. Küba’da muzlar hep yeşil satılıyordu. Yağda kızartarak yiyorlar ondan yeşilmiş. Bizde de son zamanların Türkiye sağlık trendi *muzun yeşilini yiyiniz* şeklinde benden söylemesi. ☺️
Yola devamla; Vinales vadisine geliyoruz. Etrafta vadiye dağılmış hummocks veya “magot” olarak bilinen fazla yüksek olmayan karstik kayaları görmeye başladık.
Vinales; 132 km karelik bir alanı kaplıyor. Pınar Del Rio’nun en yeşili bol, meşhur *Royal Palm* uzun bacaklı kral palmiyeleri ile dolu vadisi. Mehmet Aydın rehberimiz; Mevcut Flora, dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan yaklaşık on yedi endemik botanik türe sahip olduğunu ve az sabırla vadinin çarpıcı en güzel manzarasını Vinales köyünden iki kilometre ötede, Hotel Los Jazmines’in seyir terasından izleyeceğimizi söyledi.

Haklıydı; Manzara inanılmaz güzel.

Ve muhteşem manzarası. Ne kadar bakir. Tek, tük ev görünüyor, manzara var turizm iyi diye otelleri kondurmamışlar. 🤭 Vadideki tarlalarda hummocks’lara ve magotlardaki upuzun Royal Palm’lere dikkat dedi. Hummock, zeminin üzerinde küçük bir çıkıntı veya höyüktür yüksekliği 15 metreden azdır ve gruplar halinde veya alanlarda tek olarak görülebilirler. Royal Palm’lerin en dikkat çekici özelliği upuzun, incecik gövdeleri ve kırmızı meyveleri ile gerçekten de çok zarif bir görünüşleri var.

Yine bir panorama yapalım. 1400 lü yıllarda Cristof Colomb bile bu eşsiz manzarayı görünce *İnsan gözünün görebileceği en harika manzara* demiş haksız sayılmaz.

Her yerde olduğu gibi ortamı çoşturan ritimleriyle Küba müzisyenleri.

Madeni heykellerle eğlenen, fotoğraf çektiren insanlar.

Asırlık ağacın gövdesinde ben. Bugün 26 Aralık.💃💃💃 Beni çok sık göreceksiniz.🤔☺️
Fazla oyalanmadık zira gezip görecek hayli yerimiz varmış. İstikamet tütün tarlaları içindeki bir çiftlikte puro yapımını izleyeceğiz. Hevesim kırıldı buradan da pek fotoğraf çıkacağını sanmıyorum ya! 😃



Çiftliğe geldik çevre güzel, tavuk vs var ama yine de sessizlik hakim. Her zaman ki gibi etrafı kolaçan ediyorum tahminimde yanılmadım kayda değer bir şey yoktu. 🙃
Çifliğin tütün kurutma ve yapım atölyesi. Aslında fotoğraflara bakınca devasa üçgen bir tütün kurutma hangarı ile minik bir ev. Bu tip çiftliklere Vego, tütün üreticilerine de Vegero deniyor.

Vadideki ekip biçilebilir arazilerin hepsi devletin. Devletin çiftçiye verdiği arazi en fazla 50-60 dönümdür, onunda sadece kullanma veya işletme hakkını verir ki, üretime katkısı olsun toprak atıl kalmasın.

Ben çevre fotoğraflayana kadar grup puro yapımını izlemeye başlamış bile pür dikkat. 😀
Önemli bir bilgi; puronun bitiminde kendilerinin yaprakları balla yapıştırdıklarını bazı üreticilerin ise reçine ile yapıştırdığını söyledi. Puronun nasıl içileceğini nasıl giyotinleneceğini (puronun ucunu kesecek alete giyotin deniyormuş) ve en son içerken ağız tarafında kalan son üç cm’lik kısmın içilmemesini çünkü nikotin ve kimyasalların burada biriktiğini söyledi.

Ben yine çevre kolaçan etmedeyim. Tavana doğru tütünler asılmış ve kurutulmuş.

Grup ikramları kabule ve yeniden puro almaya gidince puro kutulamaya devam eden Vegero’yu (tütün işçisi) fotoğraflamak da bana kaldı. 💃💃💃

Tanınmış marka puroları yanılmıyorsam 20-25 tanesi yurtdışına çıkarabiliyorken buralardan alınan da sınırlama yoktu. Yoktu ama kimyasal koruyucu kullanmadıkları için çok çabuk bozuluyormuş aklınızda olsun dendi. 😇
Selamlaşıp ayrılıyoruz. Vinales vadisi karstik oluşumlar sonucu hayli çok mağaraya da ev sahipliği yapıyor. Bazıları çok derinmiş ve içinden de bir yeraltı nehri akarmış. Böyle birinde (alttaki fotoğrafta görüleceği gibi sanırım) kısa bir sandal turu yapacakmışız.

Magot denilen bu karstik kireçtaşı kayalar zaman içinde yağmurlarla ,rüzgarla aşınıyor yıkılıyor ve mağaralar böylece ortaya çıkıyor. 3-5 km sonra gezeceğimiz Cueva İndio’ya geliyoruz. Upuzun bir turist kuyruğu var ve grup randevusu alınıp mağaraya öyle giriliyormuş, bizi de öğleden sonraya bırakınca bari yemek işini aradan çıkaralım dedik, vadideki güzel bir ev restoran-paladar’da yemeğimizi yedik. Gezen tavuğun 🐓🐓 lezzetini unutmuşuz. 😃 Paladarın sahibinin kızı çok candandı. İsmini sordum ama not almamışım.

Evlerinin çatısından manzara, karşıda da bir yemek yeri var ama boş. Devlet böyle evlerden bir yıllık ruhsat ücretini peşin alıyor kazanç durumuna göre de vergiyi yıl sonunda yükseltebiliyormuş. Herkes kazanıyor yani.

Bu amca da bir tütün işçisi Vegero olabilir.



Tekrar vadiye Cueva İndio’ya doğru gidiyoruz. Karstik oluşumlar doğal nedenlerle çöküp mağaraları oluşturuyor demiştik. Zamanında İspanyol istilacılar yerli halk olan Kızılderilileri çok çalıştırıyor çokça da işkence ediyorlarmış. Bu eziyetten kaçan köleler de bu mağaralara sığınıp oralarda yaşıyorlarmış. Her taraf yemyeşil olunca bu mağaranın girişi bile zor seçiliyor. Mağara çok eski ama ancak 1920 yılında keşfedilmiş çoğunun içinden ırmaklar geçiyor, küçük göletlere rastlanıyormuş. Bakın yakına gelmesek görülemez bile.

Henüz vakit var etrafı gezelim. İlk girişte gördüğüm manzara masal kitaplarından fırlamış gibiydi bayıldım.

Kafe gibi yerde özel bir makinede (daha önce Hindistanda görmüştük) şeker kamışı suyunu sıkan bir işçi vardı. Şeker kamışı suyuna isteyen olursa rom koyuyorlar, artık öğrendik misket limon ekleniyor. Hani bir önce ki yazımda anlatmıştım KÜBA- Havana-Bölüm-1 Ernest Hemingway’in sevdiği Mojito diye.
Bir hareketlenme oldu bekleşen gruptan kulübeyi merak edenler kapıdaki örtüyü kaldırdılar korkup kaçtılar. 🤔 Hayli gizemli ortamı, kulübe sahibi köle 😁 ortaya elinde garip bir hayvan ile çıkarak merakları giderdi. 😂😂
İstilacı ispanyolların köle olarak çalıştırdıkları yerli halk olan Kızılderililerin basit yaşamını biz turistlere sergileyip birkaç Cuc kazanmaya çalışan genç bir adam. Hayvanı ile fotoğraf çekimi ücretsiz ama gönülden kopana razı.

Çok araştırdım ehlileşmiş hayvanın adını bulamadım ama Cayman adalarından gelen farelerin akrabası imişler 7-8 kilo civarı olurlarmış.

Tabii gösteri sonunda; yöresel bitki tohumlarıyla el yapımı kolyeleri satışa sundu. Ben daha önce Havana’dan almıştım çok güzeller. Aklınızda olsun mutlaka vernikleyin tohum oldukları için kurtlanıp sonra kelebek yapıyorlar. 🙈🤭😂😂

Güzel makinamdan gerçek bir Kızılderili portresi…

Nihayet mağaraya gireceğiz sıraya dahil oluyoruz.

Hayli iyi ışıklandırılmış ama bizden önceki grup çok yavaş ilerlediği için dar bölgelerde biraz sıkıldık. Az indik, çok çıktık😀 Bakınız. 🙇♀️

Pek ahım şahım değil ama arada renkler güzel, sarkıt ve dikitler hayli kalın. Arada sarkıtları hayvan şekillerine benzetmeye çalıştık eğlendik.

Mesafe ne kadardı hatırlamıyorum ama 300-400 metre diyen oldu. Bir göle çıktık daracık ve kaygan bir merdivenden genişçe bir sandala bindik.

Merdivene bakınız hayli dik yani.

Tünelin ucu göründü. 💃💃💃 Kayıkla aslında süzülerek gittik işte 400 metre burası olabilir.

Cennete çıkmış gibi olduk. 😀😀

Çıkış hakikaten daracıkmış ama çok güzel bir deneyimdi.

Bizim Aydın’da sepetçiler sazdan yapar burada da yerel bitki yapraklarından yapıyorlar. Ben palmiye yaprağına benzettim. Satıcıların boynunda kimlik kartı olduğuna göre burası da devlete ait bir işletme olmalı ki, hiç birşeyde pazarlık yapamadık. 😁

Çiçeğimi almışım manzaraya karşı fotoğraf çektirmeyeyim mi! EVET bugün benim Doğum günüm. 🎂 Aaa ama lütfen hanımların yaşı sorulmaz. 😅😅😅😅😅 😅 ❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️🤔😂😂😂 🤫

Gurubumuzun güzel gönüllü gençleri; başta Meltem Bayraktar kızım ile diğer grup arkadaşım Rıza Erol bana gece gittikleri tavernada sürpriz kutlama yapmışlar. Tekrar hepsine ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Hep mutlu olalım. Bakın videoyu kısaltıp ekliyorum. ❤️❤️
Kaldığımız yerden devamla; Turizmden para kazanmanın yollarını öğrenen Kübalı, mandasıyla fotoğraf çektirenden belli bir miktar para alıyor. Karadenizli yağız delikanlı Levent Kuruoğlu *Ata da binerim mandaya da* dedi. 😁 👍

Yine güzel dizayn edilmiş hediyelik eşya reyonu ve küçük kulübemsi yapıları ile güzel bir tatil köyündeyiz. Che posteri en başta.


Royal Palm- kral palmiyesinin yemişleri de çok güzel kırmızı ve gövdenin ortasında hayli zarif bir yapısı var.

Artık ayrılıyoruz otobüsümüze bindik fazla uzağa gitmeden dağa boyanmış tabloyu görmeye gidiyoruz. Görsel manzaralar hala güzel. Çoğu evler yeni boyanmış hepsinin varendasında iki adet sallanan sandalye var. Ah dedim -İşte hayalimdeki görüntüler nasıl mutlu oldum anlatamam. 😍😍😍😍

Otobüsümüz yaklaştıkça dağdaki resim de büyüdü. Çok geniş bir çimenlikte durduk olağanüstü bir yerdeyiz bence. Herşeyi unuttum büyülenmiş gibi dağa doğru yürüdüm. Ama önce kimsecikler engel olmadan manzarayı fotoğraflamalıydım. O kadar çok fotoğraf çekmişim ki buraya sadece bir tane yükleyeceğimi unutarak. 🙈🤭🤷♀️
En güzeli bu- Geçmiş zaman ile şimdiki zaman bir arada. 😍 Klasik fotoğraflardan farkı olmalıydı.

Bu mural; Sierra de los Organos’un altıyüz küsur metre yüksekliğindeki Sierra de Vinales’in eteklerinde çizilmiş.
Evet Küba; Duvar resimleri (Muralları) ve onların sanatçıları ile tanınıyor. Bu dağ muralda da *El Mural de la Prehistoria* tarih öncesini anlatan insan ve hayvan resimleri vardı. Yağlı boya ile yapıldığı belli, yüksekliği 120 metre var eni de 200 olmalı dediler.
Tanınmış mural sanatçısı, çevre bilimci Leovigildo Gonzales ki aynı zamanda Meksikalı Diego Rivera’nın da öğrencisi, 1961 yılında birkaç öğrencisi ile tasarlayıp başladıktan dört yıl sonra da bitirmiş. Amacı; Evrim teorisi eşliğinde geleceğin gençliğine çocuklarına çevre bilincini anlatmakmış.
Yakınına gittiğimizde dağa tırmanan gençleri gördük, henüz dağ sporları gelişmemiş kendi imkanlarıyla çıkıyorlarmış.
Bugünü de böyle bitirmek üzere otobüsümüze bindik Havanaya dönüyoruz.

Otobüsümüz teklemeye başladı zaten Çin yapımı eski. Yarı yolda kaldık mı? arasan da ikinci bir otobüs gelme şansı yok. Yol kenarında beklerken gün batmaya başlamıştı bile. Tütün tarlası kenarındayız bir işçi evine dönüyor olmalı birden gözüme korkuluk gibi gözüktü (dilim varmıyor ama azraile daha çok benziyordu) ve hemen deklanşöre bastım adam da şaşırdı. Biraz photoshop ile bakın ne güzel oldu. Duvarıma asılacaklar listesine girdi. Sonra sohbet ettik gençler birlikte selfi yaptılar.
Vadinin her köşesi ayrı bir güzeldi. Arabamız şöförümüzün marifetli elleriyle tamir oldu. Günün yoğunluğu haliyle yorulduk doğru otele. Yarın Havana da nostaljik arabalarla Malecon’da turlayıp Ernest Hemingway’in *Yaşlı Adam ve Denizi* yazarken esinlendiği balıkçı köyü Cojimar’ı ziyaret edeceğiz.
Bol fotoğraf az-öz yazı demiştim sıkılmadığınızı umarak bir güzelle veda geleneğimi sürdürüyorum. Bu fotoğrafımı düzenleyen yılların fotoğraf arkadaşı Hüsamettin Demirci’ye de gönülden teşekkürlerimi iletiyorum. Tekrar görüşmek üzere. Sevgiyle takipte kalın. 😍😍😍
Hatıraları böylesi kalıcı hale getirmek, adeta ölüme bile meydan okumak demek.. Anı ölümsüzleştirmek, sonsuza kadar yaşamak demek.. 🙂 Teşekkürler.. Minnettarım..
BeğenLiked by 1 kişi
Abla Harika olmuş eline yüreğine sağlık. Çok güzel anlatmışsın, tekrardan o günlere geri döndük. Kalemine sağlık
BeğenLiked by 1 kişi
Rıza video için hepinize tekrar teşekkür ederim beni çook mutlu ettiniz dilerim hep mutlu olasınız. Sevgiyle…💙❤️💙
BeğenBeğen
🥰🥰ne güzel; Mutlu yorumu ile mutlu oldum. Asıl ben yüreklendirdiğiniz için minettarım. Sonsuz teşekkürler benden.💙❤️💙
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler Alev,tekrar gezmiş gibi oldum
BeğenLiked by 1 kişi
Sevindim Gülbin’ciğim ne mutlu bana. Sevgilerle.😘😘
BeğenBeğen
Bayıldımmm..😊Sayen de sokak sokak gezdik ne güzel.🥰 Ben de olsam kesin sarımsak alırdım hem de bir diş değil bir baş☺️☺️
Ellerine sağlık😘
BeğenLiked by 1 kişi
Ablacım eline sağlık sanki dün gibi hatırlattın o günleri 🙏🙏selamlar saygılar
BeğenLiked by 2 people
Serkan’cığım beğeninle mutlu oldum. Meltem’ine selam,Sevgiyle kalın… 🥰🥰
BeğenBeğen
Aylin’ciğim düşmüş birkaç tane vardı adamcağız para kazanacak 😁 evde 3 örgü Kastamonu sarımsağı varken 🤷♀️😘😘😘 beraber gezebilmişiz mutlu oldum teşekkürler.❤️💙❤️
BeğenLiked by 1 kişi
Evet çok keyifli bir geziydi🥰🥰🥰🖤♥️
BeğenLiked by 1 kişi
Vallahi bu kış günü muhteşem yazın ve manzaralarınla içimi açtın. Doğum gününe kendin için mükemmel bir anı bırakmışsın Alev ablacığım harikasın. 💫Bir de merak ediyorum o sarımsakların akıbeti ne oldu?
BeğenLiked by 1 kişi
Vallahi ne iyi yapmışız ben de seninle birlikte tekrar gezdim teşekkürler. 💃💃Sarımsakları diktik tabii ama çoğaltamadık olmadı neden bilmiyorum.🤷♀️ 🥰
BeğenBeğen
Olsun anısı kalmış (:
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba, Alev Abla:
Küba’ya ziyaret etmek hep istedim, yıllardan beri, ama, Amerika’lı vatandaş olarak, bana yasak. Buyüzdan size çok teşşekür ederim, şu sayfarlar için, yani Küba hakkında. Oraya gidip normal insanlarla konuşmak ile istedim çünkü çok sorularım var, oradaki hayatta hakkında. Yıllardan beri orada yaşamak düşündüm, ama hiç kimseye’ledan açıkla konuşamazdım. Nasıl hayat orada, gerçekten mi serbest mi serbest değil ve gerçekten mutlu mu mutsuzler mi? Yani, benim devletim neden bana orada gitmek insanlarla konuşmak ve çalişmak bırakmıyor? Neden orada yaşamak yasak benim için? Eğer o kadar kötüseydi, kendimim gözleri ile ver ve onlarla konuşmak (yani, Ispanyolcam, Türkcem’den çok daha iyi! 🙂 Yani, iyi konuşurum özelikle onlar için soru sormak için…) neden bana yasak? O yüzden, dört gözlerimle sizin buradaki sayfalar okurum.
Saygilarimla,
şira
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim Shira. Yorumunla mutlu oldum. Çok haklısın ama Amerika artık yasaklamıyor olmalı. Gerçekten Küba yaşanabilir bir yer. Yine de kendin gidebilsen harika olur. Selam, sevgi ve saygılar… Bu arada Türkçe’niz harika.👍🌸
BeğenLiked by 1 kişi
Oyle mi? Doyduklarimi gore, biz sadece cucuk ziyaret edebiliriz, hem de “Guide” ile, cunku gezmek tek basina hâla yasak, bizim icin! Bizi normal insanlarla tek basina konusmak ile gibi istemiyorlar.
(Ah, cok tesekkur ederim size, Abla, Hakan: Muhafiz’e seyretmege cok faydali! 🙂 Simdi ‘review-ler’ yazarim, umarim ki benim ‘Fellow Americans’ bir sey ogrenir ondan!! Gorecegiz…)
Evet, simdi, bir is bulup giderim Kuba’ya, kemdimi gozlerimle ogrenmek nasil orada, insAllah. Ingilizce, fransizca ogretmenler ihtiyaci varsa…
Cok iyi geceler ve iyi hafta, size, Alev Abla!
Gorusmek uzere blogimda,
Shira
BeğenBeğen
*biz sadece cucuk ziyaret edebiliriz, hem de “Guide” ile* Yaaa ben bilmiyordum. Hayret ettim.
Shira bir şey soracağım özür dilerim, Hakan ve Muhafız kimdir tam anlayamadım. 🤷♀️
Mutlu bir hafta dilerim. Sevgililer gününüz kutlu olsun. Alev abla. 🌸
BeğenLiked by 1 kişi
Ah, kusura bakmayin! Hakan: Muhafiz bir Netflix dizisi, blogimda yorumlar onun hakkinda ve Istanbul (hem de Izmir) hakkinda yorum yazarim her Sali gunu.
BeğenLiked by 1 kişi