HİNDİSTAN-Varanasi-Bölüm 4

Öne çıkan görseldeki Buda’yı ilerleyen satırlarda anlatacağım.

Şimdi; Varanasi de çarşıyı dolaşmadan olmaz demiştik ve kıyıya çıkmak üzereydik.
Eveet:
‘’Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez.’’ Demiş Victor Hügo.
Fırsat buldukça değil, fırsat yaratıp okumalıyız.
Bu çok sevdiğim fotoğrafı; sandal kıyıya yanaşırken çektim keşke kafasını kaldırıp baksaymış. Keşke…

57-IMG_2119
Varanasi
58-IMG_2124
Varanasi

Çok hararetli konuşuyorlardı, ben bu karedeki gölgeyi sevdim. 🙂 Read more

HİNDİSTAN – Varanasi – Bölüm 3

Yine Varanasi ama sabah saat 06.00. Güzel bir gün olacağı ümidindeyim. Gönlümden geçen ve hayalini kurduğum Ganjda gündoğumu fotoğrafını çekeceğim inşallah… Bu kez yürüyüş yerine yakın bir yere kadar otobüsle gittik yolun kalanını yürüyerek tamamladık. Aarti törenini izlediğimiz Dasaswamedh Ghat’tan sandala bineceğiz. Dükkanlar hiç kapanmamış sanırım. Akşamki yoğunluk da henüz yok fırsat bu fırsat etrafı fotoğraflıyorum.

1-IMG_1857
Hindistan-Varanasi
3-IMG_1860
Hindistan-Varanasi-Ganj nehri-Dasaswamedh Ghat

Şemsiyelerin altında konuşlanmış şu insanların ne yaptığını hemen öğrenemedimse de görüntülerinden kesin falcıdır dedim. 🙂 Kehanetim tutmadı üstelik rehberden öğrendiğimde de hayli şaşırdım. Çoğu masajcıymış. Bu alttaki adam olabilir mi?. :))) diğeri hiç benzemiyor. Read more

HİNDİSTAN-Varanasi-Bölüm 2

Eveet Aari töreni için anlatıya başlamadan önce Ganj hakkında kısa bir bilgi paylaşayım.

Ganj’ın hangi kaynaklardan beslendiği ancak 20. yüzyılın başlarında saptanmış, Ganj’ın doğduğu yer Himalayalardır. Himalayaların yamaçlarında bulunan ve bir ineğin ağzına benzeyen buzuldan fışkırdığı bilinir. Sonra iki ırmak olur Varuna ve Assi ırmağı. Onlar da birleşir Ganj oluşur. Bu şehre de zaten yazmıştım Varuna ve Assi birleşimi anlamına Varanasi denmiş. Ganj aynı zamanda; Hindular için Tanrı Ganga’nın şekil almış halidir.
Evet fotoğraflarla anlatıma geri dönelim.

35-_MG_1567
Hindistan-Varanasi-Ganj nehri
36-IMG_1571
Hindistan-Varanasi-Ganj nehri

Rengarenk giysili insanlar sakince oturmuş akşam yapılacak Aarti töreni için bekleşiyorlar. Aynı bizde ki gibi erken gelen oturur misali 🙂  Ama inanın bir tek aykırı  yüksek ses yoktu. Karşı kıyının güzelliğinde at koşturanlar vardı resmen büyülendim. Rehberimiz acele edin kayıklara binip önce gezecek sonra ayine yetişeceğiz ve evet ayini de kayıklardan izleyeceğiz deyince uyandım ve fırsat yaratıp görüntü yakalamaya çalıştım. Read more

HİNDİSTAN – Varanasi – Bölüm 1

Hani derler ya *anlatılmaz yaşanır* diye; Varanasi tam da öyle bir şehir işte!. Ama ben zaten yaşadığımı anlatacağım  🙂 Yok galiba anlatmaya çalışacağım.

Sabah 9.15 yerel uçak ile 1 saat 15 dk sonra Varanasi’ye indik. Rehberimiz günlük programı anlattı. Otobüsle şehir turu ardından Bharat Tapınağını göreceğiz sonra otel, ardından gece gezmesi.  🙂  Otobüsten gördüklerimle başlayayım; Belki bizim köylerde de öyledir. Yol boyunca süt güğümleri görüyoruz, bizdeki gibi naylonlarda değil yani, etrafına da çuval sarmışlar arada bir ıslatırlarmış ki güğüm terleme yapıp soğuk kalsın ve sütler de bozulmasın.
Varanasi ülkenin en sıcak şehriymiş. Yine tezgahlarda şekil şekil kurutulmuş tezek satılıyor. Okula giden çocuklar görüyoruz. Yine bol Tata kamyonlar ama bu kez trafik iyice karışık. Aaa arabanın biri sağ şeridi tutturmuş gidiyor.. Buralar iyice yıkık dökük, çevre pislik içinde, hijyen takıntısı olanlara göre bir yer değil açıkçası insan zorlanır. 😦
Hindistan nüfusunun neredeyse yarısı Varanasi’de gibi. Read more

HİNDİSTAN-Delhi-Bölüm 3

Hemen geldim işte. Burası Hindistan demiştim size; Karşınıza ne çıkar, nasıl çıkar  gördükleriniz size hangi duyguları yaşatır inanın bilemezsiniz. Hayat zaten bu değil mi? Olanı yaşıyoruz. Tamam geziye devam..

Sikh ( Sih ) Tapınağı- Gurudwara Bangla Sahib

Yolumuz bir sikh tapınağına doğru. Adı Gurudwara Bangla Sahib. Kısaca bilgi vermem gerek yine yerel rehberden aktarma; İçinde sürekli ilahilerin okunduğu altın kubbeli binası ve binayı çevreleyen havuzu ile bu tapınak sikhlerin en huzurlu tapınağıdır.   Tapınağın içerisinde devamlı ilahi okunuyor. Hem islam hem de Hindu dininden izler taşımaktadır. Tek tanrıya inanırlar.

Hindistan’da Sikh dinine mensup 18 milyon kişi var. Sikh’lerin Hint dini grupları içinde en kolay tanınan grup olması taşıdıkları 5 sembolden anlaşılır. 1-Saç ve sakallarını hiç kesmezler, sakallarını örer, saçlarını özel sarık içinde saklarlar (Fotoğraflarda göreceksiniz çok renkli ve güzel sarıkları var.) 2- Ahşap veya fildişi tarak taşımak 3- Özel iç çamaşırı  😀 giymek (Bunu nasıl anlayacağız dermişim 🙂  4- Çelikten bilezik takmak (bu  bilezik de gerektiğinde gazoz açmak için kullanılırmış 🙂  ) 5- Kama veya kılıç taşımak -askeri bir gelenekmiş, düşmana karşı hazırlıklı olmak için. Read more

HİNDİSTAN-Delhi-bölüm 2

Hatırlayalım isterseniz; Bugün Delhi’nin en büyük camii olan Jama Mascide (Cuma Camisi) sonra Gandi’nin yakıldığı yer Ral Ghat, öğlene de baharat ve çay alabileceğimiz pazar yerine gideceğiz.

Cami için örtülerimizi hazırladık. Amaaa cep telefonu dahil hiçbir şekilde kamera sokulmuyormuş. Çanta da dahi görseler 300 rupi cezası varmış. Merak ettim şimdi camiye kuş mu kondurmuşlar? Neyse buranın kuralları katıymış.

Jama Mascid;

Bilinenin aksine yerel rehberimiz ; Buraya Cami camisi denir Cuma Camii değil dedi. Jama cemaat demekmiş (cemaatte camide olduğuna göre yanlış bir ifade değil. :)))  Şah Cihan’ın yaptırdığı mimarlık alanındaki en büyük eseriymiş ve aynı zamanda Hindistanın da en büyük camisiymiş.
1600’lü yıllarda yapılmış ve aynı anda 25 bin kişinin namaz kılabileceği bir avlusu varmış. Evet büyücek bir avlu ama 25 bin kişi 😦 doğrudur herhalde. Safları sıklaştırırsak neden olmasın. Üç büyük giriş kapısı, dört kulesi ve 40 metre yüksekliğindeki iki minaresi varmış…
Önce girdiğimiz 1 no’lu kapıymış 😦  Önü tel çitle çevriliydi ve park halinde otobüs doluydu görüntü almak mucizeydi yani. Ve görüldüğü gibi epeyce bir merdiven çıkılarak gidiliyor. Sanırım 40 basamak falandı. Read more

HİNDİSTAN-Delhi Bölüm1

Agra kalesinden çıktık 4 saatlik yolumuz var. Yine sağa sola bakıyor, ya da uyuyoruz. Benim malum gözüm genel de yollarda. İşte mesela fotoğrafı yok ama Formula 1’in pistini gördük.  🙂 Dünyanın sayılı pistlerinden biri ve Hindistan bu sayede müthiş para kazanıyormuş.. Trafik İngilizlerden kalma olduğu için soldan akıyor. Bir trafik çevirmesine rast geldik bizi durdurmadı. Durduğu bir arabanın evraklarına bakan polisin elinde cop yerine beyzbol sopası vardı. 😦 Nihayet akşam üstüne doğru Delhi’ye vardık. Malum 240 km Hindistan Otoyolları’nda 4-5 saat anlamına geliyor.  🙂
Otobüsle otele gitmeden kısa bir şehir turu yaptık.

DELHİ

Mumbai’den sonra Hindistan’ın ikinci büyük ve turistik şehri. Delhi eyaletin, New Delhi de başkentin adı. Yani biz şimdi başkent olan Yeni Delhi’yi geziyor olacağız. Delhi tarihi boyunca değişik imparatorluklar tarafından kurulmuş 8 şehirden oluşuyor. Her hükümdar bir şehir kurmuş ve kendi isimlerini vermişler; Cihanpanah, Tuğlukabad, Firuzabad gibi. 1639 senesinde Şah Cihan, Şahcihanabad şehrini kurmuş, başkenti buraya taşımış yani şimdiki eski Delhiye. Yeni Delhi ise İngilizler tarafından 1911’de kurulmuş. Şu anki Delhi de Old Delhi ve New Delhi diye 2 ye ayrılıyor. Old Delhi anlaşıldığı üzere tarihi anıtsal yapılarla dolu. Ülkenin bölünmesinden önce, nüfusunun çoğunluğu müslüman olan ve Urdu dili konuşulan şehirde bölünmenin ardından çoğunluk Sih’lere ve Hindu’lara geçmiş.
Yeni başlamış inşaatlar var her yer delik deşik meğer metro yapımı devam ediyormuş. 2 büyük AVM vardı.Yerleşim yerleri şehrin iç kısımlarında kalmış, çeperde genellikle iş merkezleri var. Kirlilik fazla değil, sokakta yaşayanlar fazla değil. Biz Delhi’ye güneyden giriş yapmışız. Yaklaşık 19 milyon nufüs var ve yine 2-3 milyon kişi çevre yörelerden gelip çalışıp gidiyorlarmış (İstanbul gibi dediler). Yine trafik keşmekeşliği kornalar habire çalıyor etraf rikşa dolu. 🙂 Aaa yanmış bir araba yolun ortasında öylece duruyor.
Alt ve üst geçitler yapılmış üstelik plastik malzeme ile de kapatılmış. Viyadükler var. Elektrikli tren geçti ve gayet de güzel. Yani büyük gelişme varmış ama nüfus çok olduğundan yeterli değilmiş.
Yaşlı insanlar vardı beyaz çarşafı pantolon gibi dolamış meğer hacet gidermesi böyle daha kolay oluyormuş, iç çamaşırı falan giymezlermiş. :))) Parkları çok güzel her taraf Begonvil dolu, henüz tek bir maymun bile görmedik :))))
Çanak anten ile cep telefonu baz istasyonları hemen hemen bütün çatılarda. Agra’da Red Fortu gezdiğimiz için Delhi’dekine girmedik. Dışardan oldukça görkemli görünen bu kaleyi gezmek için 4-5 saat ayrılması gerekiyormuş. Yine de vakit yerel saat ile 16,30 sanırım önce Kutb-Minar gezilecek sonra otele döneceğiz. Read more

HİNDİSTAN-Agra-Bölüm:2

Agra Fort;

Sabah erken saatte kaleye geldik. Kırmızı ve beyaz kumtaşından yapılmış heybetli bir kale ile karşılaşıyoruz. Çok görkemli gözüküyor. Akbar (yerel rehber bizim gibi Ekber demiyor) tarafından 1565 yılında yapılmaya başlanmış ve çeşitli eklerin inşasıyla oğlu Şah Cihan tarafından bitirilmiş. Kapıda yerli turist öğrenci grubuyla selamlaşıyoruz.

1-IMG_1057
Hindistan-Agra Fort
2-IMG_1058
Agralı öğrenciler.

 

3-IMG_1068

700 yıllık bu kaleyi Ekber Şah kendi için yeniden yaptırıyorsa da sevmiyor ve 40 km mesafede daha korunaklı ve küçük olan Fatehpur Sigri de yaptırdığı sarayda yaşamayı tercih ediyor. 7 tane ana giriş kapısı varmış. Kaleye, bir duvarı Yamuna nehrinin kıyısında bulunduğu için sadece güneyindeki (sanırım bizim girdiğimiz kapı) Amar Singh Kapısından girilebilirmiş. Read more

HİNDİSTAN-Agra Bölüm:1

Eveet Amber kalesinden çıktık 5 saat sürecek 260 km’lik Agra yolundayız. Uzun yolda malum rehber gidilen yer hakkında bilgiler verir, kimi dinler kimi uyur 🙂 Ben dinleyenlerdenim en azından bir müddet. 😀 Öğrendiklerim; İlk kinin’i Hintliler bulmuş. Nüfus çok olduğundan hastalık çok dolayısıyla hastahaneler de büyük ama alet ve ekipman yetersizmiş. Hastalara devlet ücretsiz bakıyormuş. Bizde bir zamanlar vardı şimdi var mı bilmiyorum *neşter parası* varmış halk da fakir olunca ..eh gerisini siz düşünün dedi. Çözümü halk şifalı bitkilerde aramış ve bu konuda da bir hayli gelişmişler.     Ama önce yolda gördüklerimize odaklanıyoruz.

Her taraf pis, çöp dolu. Bazı yerlerde dumanlar yükseliyor, bakıyorsunuz çöpler tutuşturulmuş yanıyor. Bizim memleketimizde var olan çingeneler burada da vardı ve rehber arabayı biraz yavaşlatacağız fotoğraf çekin dedi, biz de durdur bari öyle çekelim dedik. Dedik ama yerel rehber; olmaaaz içeri dalarlar yanarız dedi. Neyse ısrar edince durdu kapıyı açtı ve olanlar oldu. Aman allahım çocuklara yiyecek vermek isteyen arkadaşı neredeyse kolundan kapıp düşürüyorlardı. Hoş kendileri de birbirlerini eziyorlardı hemen geri çekildik. Yazık demekten başka birşey diyemedik. Aslında şaşırdık diyemeyeceğim bana hiç yabancı gelmedi doğrusu. İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım.

Birkaç kare paylaşayım otobüsün camından da olsa görülesi. Read more

HİNDİSTAN – Jaipur Bölüm 4

Jaipur’daki son gezeceğimiz yer Amber Kalesi’ni ve Sarayını kapanmadan yetişip kısaca gezdik. Ama en güzel gezi filler ile kaleye çıkmak olduğundan sabahleyin 5.5 saatlik Agra öncesi tekrar Amber kalesine gittik. E hadi bakalım önceki gün ve bugün nasıl gitmişiz.

Amber Sarayı (Amer Fort)

Jaipur’a 11 kilometre uzaklıktaki Amber’de bulunan Amer Fort, Rajasthan’ın en ünlü kalelerinden biridir. Aslında Amer, Jaipur’dan önce devletin başkentiydi. 1592 yılında Raja Man Singh tarafından yaptırılan eski bir kale. Aslında 16. yüzyıldan önce Amer Dhundar olarak bilinir ve Kachhwahas tarafından yönetilir. 16. asırdan önce Amer Rajasthan’ın başkentiydi. 16. yüzyılda Rajasthan’ın başkenti Amer’den Jaipur’a taşındı ve Raja Man singh, Amer Fort olarak ünlenen bu kaleyi inşa ettirdi. Daha sonra Raja Jai ​​Singh bu Amer Fort’ı yeniledi. Amer Fort, Amer Sarayı olarak da bilinir. Amer fort’un kısa tarihçesi bu.

Fotoğrafta görünen  gölün başladığı otobüslerin olduğu yerden ciplere binerek dün yukarı çıkmıştık. Aşağıdaki göl, Maotha gölü. Read more