Gizem’li Deniz’in Derin güzelliği…

Merhabaaa konuya nasıl girsem bilemedim. Bazen insan sözcüklerini kalbinden alıp yazıya dökemez ya, işte ben de tam bu durumdayım. 🤔 Neyse yazdıkça kelimeler yazıya dökülür nasılsa…

Yine bir güzel geziden-Maldivler-Srilanka-Güney Hindistan’ı içeren gemi seyahatimizden 🛳🛳 (26-Ocak-2020) yeni dönmüştük. Havaalanında gümrük memurları hep maskeliydi. 😷 Hatta bizlerin geçtiği yerlerde ısı ölçer bile varmış. Gemide Tv’den izlemiştik. Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan yeni bir virüs*Coronavirüs*ten bahsediliyordu.

27 Aralık 2019’da Wuhan hayvan pazarından çıktığı ve hızlıca yayıldığı düşünülen bu virüs Dünya Sağlık Örgütü’nce pandemik hastalık olarak ilan edilmiş, bu yeni tip Koronavirüs de Covid-19 olarak adlandırılmıştı. Çok geçmeden ülkemizde de rastlanılmasının ardından malum olduğu üzere hayatımızdaki kısıtlamalar ve maskeli hayat 😷😷 başlamış oldu tarih 13-Mart-2020. Bu yeni yaşama alışmak zorunda olduğumuzu kısa sürede öğrendik. Neden konuya böyle girdim tamam anlatıyorum.

Tam 10 gün kadar sonra böyle bir dönemde Gizem & Deniz bebek müjdesini verdiklerinde önce ‘ayy ne güzel bir müjde’ dedim. Ama öngörüsü yüksek her anne gibi öyle bir duyguya kapıldım ki anlatamam. Yüreğimin sıkışıklığı ses tonuma vurmuş olmalı, Gizem’im ‘biz dikkatli oluruz anneciğim sen hiç merak etme’ demesiyle toparlandım. ❤️❤️❤️❤️

Evet artık başlıktan da tahmin etmişsinizdir. Bu kez dünyamıza 16 Kasım 2020 Pazartesi günü; 51 cm boy ve 3,200 kg ağırlığıyla güzellik katan torun, Kaplan’ların ve Köymen’lerin ilk kız torunu dünya tatlısı Derin Hanımdı. Yorgun ama mutlu bir anne. 

8

Şimdilik ağabeyinin kopyası gibi. Şu güzelliğe bakar mısınız? Darısı dileyenlere…

Derin Kaplan
Derin Kaplan

Elbette ikinci kez balanne’li babaanne oldum. 💃💃 Neden balanneli babaanne burada yazmıştım. ❤️ Torunlar bizim geç dönemimizin; öpmelere, koklamalara doyamadığımız çiçekleri, tarifi imkansız sevginin mimarları. Allah esirgesin cümlesini.

Kuzey’im artık ağabey olmuştu. Kızkardeşi ile ilk tanışmalarını Berkem Erkan teyzesi böyle kaydetmiş.

Gizem'li Deniz'in Derin Güzelliği
Derin-Kuzey-Gizem-Deniz KAPLAN

Ama bu kez yanına gidebilecek kadar yakınken (artık-İstanbul-Aydın 5 saatte gidiliyor) gidememek hayli üzdü… Yasaklar yaşımız nedeniyle hayatımızın vazgeçilmezi olmuştu bile.😔 Neyse ki Berkem teyzesi ve elbette Deniz’im yanlarındaydı. Ertesi günü de anneanne Münevver Köymen dünürüm bu kez Şirin Köymen dedeyi evde mecburen yalnız bırakarak Ankara’dan yetişmişti. ❤️

Kutlamalarımızı şartlar gereği telefondan görüntülü yapmak zorunda kaldık. Hem Aydın, hem İstanbul, hem de Ankara’nın Covid- 19 yoğunluğu sınırları aşınca bu kez yaş engeline takıldık. Meltem yengesi Oğuz Derya amcası da İstanbul’da olmalarına rağmen pandemi nedeniyle (her ikisi de Dr.) bulaşa sebep olmamak için gidemediler.

Hatırlatırım yazılarımı siz okumazsanız torunlarım okur demiştim ☺️ artık yazılarımın minik bir okuyucusu daha var hem de çok güzel bir prenses. Aramıza hoşgeldin Derin; Allah analı, babalı, ağabeyli büyütsün adın, yüzün gibi bahtın da güzel olsun canım benim. 

IMG_0433

Ha bugün, ha yarın yasaklar kalkar dedikçe bu kez de ‘bulaş’ çıktı başımıza. Üzülme belli olmaz dedi Önder büyükbaba, Derin hanımı yine Münevver dünürünle birlikte kırklarsınız. Zamanı gelince yasak falan kalmaz diye beni avuttu. Güzel Derin’imi göreyim yazımı öyle yazayım demiştim ama bu korona biteceğine çoşuyordu. 😡😡

Hemen örgü yelek, patik başlandı. Yine büyük yapmışım😁 hadi bir tane daha ör bakalım. Feda olsun ellerim yine ördüm.

IMG_9412

                Derin’ime pek yakışmış. 

P19

                    Baba kucağı bir başkadır.

57

Okuyanlar hatırlar Kuzey’ime yastığını daha doğmadan boyamış, dikmiş hazırlamıştım. Aaa hani yastık bir taneydi dediğinizi duyar gibiyim.😁 Evet evde boyanmış hazır bir yastık daha vardı. Kime niyet kime kısmet oldu. Çocuklarımın Gülcan ablası hemen buldu hazırladı sağolsun. Şanslı doğdu Derin’imiz. Yastığın masalsı modeli de minik torunuma tam denk geldi bakın…

IMG_8309

Tabii bunları hep yazın karantina günlerinde denize giremeyince bol vakitte yaptım. Youtube sayesinde organzeden çiçek düğme bile yaptım. Çok güzel video anlatımlı örgü siteleri var benim favorim bu kez Nezihe Gözütok hanım çok güzel örgü örüyor anlatımı da çok güzel. Bu kış nasip olursa onun öğrettiği tulumu öreceğim. Boyunu vs ölçerek yapacağım. Kuzey’de sıkıntı yaşadık fazla giyemedi hemen küçüldü. 😁

Bu senenin moda örgüsü pocorn idi. Ben de bir küçük bir de büyük hırka ördüm. Ölçüler Nezihe Hanımdan model de birkaç videodan bakarak yaptım. Popcornları hesaplamak hayli zordu. 😁

IMG_1116

Ben şuraya ördüklerimin slayt sunusunu ekleyeyim sizi fazla sıkmayayım.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Üzgünüm Derin’im, üzgünüm Gizem’im kızımızı birlikte kırklayamadık. Nazar boncuklu suda yıkadıktan sonra misler gibi Derin’imi kucağıma alıp koklayamadım. Büyük aile yemeği ile de kutlayamadık canımın içi’nin içleri. Annesi, babası ile bakıcı ablası Selina sağolsun görevi yapmışlar. Pamuk Prenses misler gibi olmuş. 😔😔 Biz de yeter ki, sağlık olsun dedik…

IMG_0483 copy

😍 Yine kamera görüntüleriyle takip ettim. Amcasının aldığı uyku arkadaşı ile bu pozu bana Kuzey’i anımsattı.

11

Zaman ne çabuk geçiyor Derin iki aylık oldu bile ve ben hala kucaklayıp, öpüp koklayacağım zamanı bekliyorum. İki erkek kardeş arasında yetişince bebeklerle oynayamadım. Rahmetli babam Kore’den taş bebek getirmişti. Zamanında çok kıymetliydi tabii kırarlar diye oynayamadım. O nedenle beğendiğim oyuncak bebek oldu mu hemen alırdım. Bu da benim bebeğimdi artık Derin’in oldu. Gizem kızım sevdiğimi bildiği için yurt dışından bana getirdiği bebeği de biraz büyüyünce Derin’e vereceğim. Kore’den gelen bebeğim mi? kol lastikleri eskimiş dolapta duruyor.

IMG_2965

Uzaktan sevmelere doyamadığım Derin’imize ve Kuzey’imize özlemlerimiz arttı. Artık görüntülü konuşmadan kareler almaya başladım. Benim fotoğraf makinamdan fotoğraf yok yani. 🤷‍♀️ 

Ama çare yok ikinci aşılarıda olalım duruma bakalımlarla bugünlere kadar geldik. Derin evin ikinci bebeği olunca Gizem kızım bu kez deneyimliydi, yokluğumuzda çocuklarına yetişmekte zorluk çekmedi, Deniz’imle  birlikte eksilmez ilgi ve sevgilerini çocuklarıyla paylaşmayı bildiler. 

Evet ikinci torun oldu duygularını alalım diyorsunuz biliyorum. 💓💓 Bir olmuş, iki olmuş fark etmiyor inanın her birisi için aynı duygu, tarif edilemez bir sevgi hatta aşk bunlar aşk. Allah esirgesin hepsini. Neden torunlar bu kadar çok seviliyor? Baldan tatlı şeyler. Kuzey doğduğunda yazdığım yazımda da değinmiştim. Torun sevgisi neden bu kadar farklı? diye sormuştu Deniz’im. İlk cevabım; Sorumluluğunu direkt almadığımız için olabilir mi? diye soruya soruyla cevap vermiştim. Doğru muydu? Kısmen. 😁 

Gençlik yıllarımızda hayat koşuşturmacası içinde tek düşüncemiz çocuklarımızı iyi yetiştirmekti. Yani görev miydi?  🤷‍♀️ sanmam. Ama belki de  sevgimizi gösterecek zaman kısıtlı, sorumluluklarımız fazlaydı. Şimdi ise zamanımız bol sizlere vermekte eksik kaldığımız her duyguyu torunlarımızda  tamamlamaya çalışıyoruz demiştim. Bu duygularımızı özel kılan da sevginin çokluğu ile birlikte yaşımız gereği gösterdiğimiz sabır ve sonsuz hoşgörüdür. Ne güzeldir hoşgörülü, sevgili olmak. 💞💞

Derin’e:

Sevgili Derin’im; Kaplan’ların ve Köymen’lerin ilk kız bebeği olarak aramıza hoşgeldin. Sen de bu satırları okumaya başladığında umarım yanında olurum da keyifle birlikte okuruz. Ben balanne’yim dilerim sen de öyle hitap edersin.

Sen daha doğmadan ağabeyine ‘belki kardeşin de olur (bu sen oldun) sahip çıkarsın’ ön görüsünde bulunmuştum, yanıltmadı. Mutluyum seni böyle seven güzel bir ağabeyin var ve sevecen büyük bir aileye sahipsin. Allah; analı, babalı adınla yaşatsın. Oku, gönlünün istediği alanda vatanına hizmet et. Büyüklerine saygılı, sevgili anana, babana, kendi evlatlarına hayırlı birey ol. Sağlıklı, huzurlu sevgi dolu evlatları yetiştiren analardır unutma. Temennimiz bunlar, öğütleri anne ve baban zaten verecektir canım. Biz anneni, babanı, ağabeyini çook seviyoruz ve sana verecek sevgimiz de aynı şekilde çook olacak emin olabilirsin bir tanem. Canımın içinin içisin sen de Derin’im. Balannen-Hüceste Alev- büyükbaban-Önder Kaplan

Bu kez yazımı çok özel bir görselle bitiriyorum. Sevgiyle kalın.💞💞💞💞

33 ak

The Liebster ödülü adaylığımın 2.si

Merhaba yine ben, adaylık bahane değil, ama sizlerle sohbet şahane olsun. 😊

Birinci adaylık yazımın yorum kısmında sevgili yalnizlikmarmelatı’nın *Alev Abla’cım artık sen de benim adayımsın* yorumunu görünce yine bir eyvah! dedim. 🤭 Sonra ikinci kez aday gösterilmişim. Onur duydum ,çok da duygulandım doğrusu. Ah dedim içimden birinci yazımı zar, zor bitirip yayınlamışım. Hem bakalım ikinci kez aday olunur mu? Endişe ettim haliyle. Bir yandan kışa hazırlık, ayrıca kız torun geliyor heyecanı ile yapılan örgüler, yazılmayı bekleyen geziler. İşte bahane dediklerim bunlar. Bu tatlı zorlamaya itirazım olamaz elbette yazacağız bir şeyler. 😊

Öncelikle sevgili blog arkadaşım çok tatlı yalnızlıkmarmelatı’na güzel görüşü için tekrar teşekkür ederim ve sizlerle sohbet imkanı verdiği için de …☕️☕️☕️

Dünya’nın Kalabalığına İnat diyerek yazmaya başlayan tatlı *yalnızlıkmarmelatı*nın yazılarını ve yorumlarını severek okurum. Bir tanesi var ki yürek dayanmaz. Okursanız sevinirim. Adı: Hatıra

Gelelim aday olarak bana yöneltilen sorulara verdiğim cevaplara;

1- Ne oldu da bir blog açmalıyım dedin?

İnanın ben demedim, herkes dedi.😅 Blog yazmama birçok sebep sıralayabilirim demiştim. Ama öncelikle yoğun aile baskısı, sonrada; Kimse okumazsa torunlarım okur dedim. 

2- Yazmak ve yayınlamak senin için ne ifade ediyor? 

Yazmak konuşmaktan daha iyi yapabildiğim bir şey. Aslında enerjisi güzel çok iyi bir dinleyiciyimdir. Yazılarım benim çocuklarım gibi. 💞

Yayınladığımda; Bir çok güzel ve farklı düşüncede insan tanıdım, hala da tanıyorum. Blog yazarı olan ve olmayan arkadaşlarımın yorumlarıyla mutlu mesut devam ediyor, ufkumu genişletiyor ve keyif aldığım yazıları okuyor bazen de yalnız değilmişim diyor seviniyorum.

3- Mutlaka okumalısın dediğin kitap(lar) hangisi olurdu?

Ben klasikçiyim. ☺️

Halide Edip Adıvar-Sinekli bakkal, Yakup Kadri Karaosmanoğlu-Kiralık Konak ve Yaban

Anna Karenina – Lev Tolstoy , John Steinbeck- Fareler ve İnsanlar

4- Bu Blogger ödülü sana ne kazandırır ?

Yeni, faklı görüşlere sahip arkadaşlar, faklı duygu ve düşünceler öğrenirim . Öğrenmenin yaşı yok bilmediğim yepyeni şeyler var. Çok da iyi bir terapi oluyor.

5- İzlemeden ölmem dediğin film(ler)? 

Zevke göre değişir. Ama evet Dr. Jivago unutulmazlarımdandır. Bir dinleyin bakın bu müziği ile de unutulur mu?

Boris Pasternak’ın 1917 Rus devrimini anlattığı romanından uyarlanan 1965 yapımı film olan Doktor Zhivago, Omar Sharif’in Julie Christie ile oynadığı– Dr.Yuri Zhivago ve Larissa’nın dramatik aşk hikayesidir.

Anthony Quinn’in başrolde olduğu Zorba filmini de çok sevmiştim.

Liz Taylor’un Kleopatrası. Bence bunları sizin neslin izlemesi gerekir.

6- Hayal kırıklıklarında hayata nasıl tutundun? 

Mottom; Ben güçlüyüm. 💪

7-Blog kişisel bir alan mı popüler kültürün bir yanılgısı mı? 

Her ikisi de diyebilirim.

8- Şu sebepten daha çok yazmalıyım dediğin oluyor mu?

Evet çok keyfi ve yavaş yazıyorum, daha önceki gezilerimin yazısı habire erteleniyor hızlanmalıyım.

9- İnsan şunu yapmadan ölmemeli dediğin oldu mu? 

Olmadı, ama öncelikli olarak kendi ülkeni gezmeli sonra da mutlaka Uzak Doğu’yu görmelisiniz.

10- Başkalarını okumanın faydası nedir senin için? 

Bir bakıma başka hayatlara bakıp kendimden birşeyler buluyorum. Bazen onlarla birlikte gülüyor,hüzünleniyor, duygularına katılıyorum. Bazen de anılarım canlanıyor.

11- Seni en iyi tanımlayan bir cümle?

Gülünce gözlerinin içi gülüyor.😊

Read more

The Liebster Ödülü Adaylığım-1

Herkese merhaba; Bu kez seyahat yazılarımla değil güzel ve beni onurlandıran Gürcan Şen Ph. D’nin ** Merhaba, sizi The Liebster ödülüne aday gösterdim** mesajı ve hissettirdikleri ile karşınızdayım. 

En baştan beni bu ödüle layık görüp hem duygulandırdığı hem de onurlandırdığı için Gürcan Şen Ph. D ‘ ye minnettarım. 

Blog yazıları *Dünya İşlerim* i keyifle okurum. Sizde okursanız keyif alacağınızdan eminim. Bir örnek vereyim.

Ama ne yalan söyleyeyim eyvah dedim nasıl bir adaylık acaba? Boynuma hangi sorumluluk yüklenecek, ödülün kriterleri ne ki, beni de aday göstermiş? Telaşlandım. 

Açıklama Gürcan Şen Ph. D’den geldi. Bu ödül Dünya çapında ve blog yazarlarını birbirine bağlayan bir zincir. Nobel gibi bir organizasyonu yok. ☺️  2011 yılından beri blogger dünyasında verilen 6 benzer ödülden biridir. Ve derin bir oh çektim. 😅

Blog yazmama birçok sebep sıralayabilirim. Ama öncelikle yoğun aile baskısı, sonrada; Kimse okumazsa torunlarım okur 😊 modu. İlk yazımı 2017 yılında Hindistan-Nepal gezimiz sonrası fotoğraflarımı yazılarım eşliğinde sunarak başladım. Ama öncesinde fotoğraf siteleri dünyamızda fotoğraflarımı paylaşıyordum. Hala paylaştığım bir ortak sitemiz var fotografcafe.net 

Bloğumda gezdiğim yerlerin tarihi yapılarını, insan manzaralarını ve fotoğraflar varsa efsanelerini yazar neredeyse adım adım anlatırım. Yeme, içme, konaklama anlatımım yok. Aslında geç yaş dönem gezileri olduğundan 😉 tur şirketleri ile yapılmış gezilerdir. Dolayısıyla tur programına uyduğumuz için daha çok acenteler vasıtasıyla nasıl gezilir? sorusuna cevap veriyorum. Mesela henüz yazmadım ama Kaju çerezin bize gelene kadar geçtiği sürece tanık olduktan sonra asla pahalı demem. Ve artık daha dikkatli yerim zira gördüğünüz gibi yağı inanılmaz çok. Gezi yazımı yazarken ayrıntılı anlatacağım. Duy sesimi Dyt. Nurdan Balakçı DOĞAN 😍🤩

IMG_3623
Hindistan-Mangalore- Kaju işleme atölyesi

Blog yazarı olan ve olmayan arkadaşlarımın yorumlarıyla mutlu mesut devam ediyor, çok da güzel arkadaşlıklar ediniyor, ufkumu genişletiyor ve keyif aldığım yazıları okumuş oluyorum. 

Kısaca The Liebster Award; Liebster Almanca’da en tatlı, en kibar, sevimli kibar anlamına geliyor. Liebster ödülü blog yazarları tarafından birbirlerini desteklemek için verilen bir ödül, başlangıcı 2011 yılına kadar uzanıyor. Liebster ödülü yeni blogları tanıtmak ve desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda blog yazarlarının takdir edilmelerini de sağlıyor.

Hayatımda aldığım ilk adı sanı duyulmamış ödül yaşım 13-14 yaşıma ait. Ama önce Liebster ödül adaylığımın kurallarını yerine getireyim yazımın sonuna doğru size hikaye edeyim. Gürcan Şen Ph.D bu nazik jestiniz için tekrar teşekkür ederim.

The Liebster Blogger Ödülü Adaylığı için Kurallar:

1-Sizi aday gösteren kişiye teşekkür edin ve başkalarının bulabilmesi için bloglarına bir bağlantı sağlayın.

2-Sizi aday gösteren blog yazarı tarafından sorulan soruları yanıtlayın.

3-Diğer blog yazarlarını aday gösterin ve onlara 11 yeni soru sorun.

4-Blog gönderilerinden birine yorum yaparak adayları bu konuda bilgilendirin.

5-Kuralları listeleyin ve yayınınızda ve veya blog sitenizde bir Liebster Blogger Ödülü logosu gösterin

The liebster Award adaylığımın ilanıdır. 💃💃💃

E hadi buyrun; Birlikte Gürcan Şen Ph.D yazar arkadaşın sorularına ben cevap yazayım sizler de okuyunuz.

IMG_3720 aa
Hindistan-Kerala-Kochi- Balıkçılar.

1-Blogunuz ne hakkında?

Sloganım; Gezdim, gördüm, çektim, içimden geldiği gibi de yazıyorum. Girişte bahsetmiştim, genel olarak bloğumda gezdiğim yerlerin tarihi yapılarını, insanları yaşamlarıyla fotoğraflar, varsa efsanelerini yazar neredeyse adım adım anlatırım. Yeme, içme, konaklama anlatımım yok. Aslında geç dönem gezileri olduğundan 😉 tur şirketleri ile yapılmış gezilerdir. Dolayısıyla tur acenteleri ile nasıl gezilir? Sorusuna cevap veriyorum. Zaten adları A-tur, B-tur her ne olursa olsun hepsinin destinasyonu aynıdır. 

Fırsat bulursam en sevilen bir iki yemek tarifi yazabilirim. Torun sevgisi işlediğim bir iki yazım var. Kız torun da yolda ona da bir iki yazarım herhalde.

      2-Hedeflediğiniz okuyucu kitlesini tanımlar mısınız?

Dedim ya hedef belirlememiştim. Yine de şöyle desem yanlış olmaz. Gezmeyi, yeni yaşamları keşfetmeyi, gidemese bile gezmiş kadar oldum diyebilecek, fotoğraf çekmek ve izlemekten hoşlanacak herkes hatta torunlarım 💞 da (onlara en azından okuyabilecekleri bir hatıra olur) hedef kitlem diyebilirim.

     3-Blog yazmaya başladıktan sonra hayatınız nasıl ve ne yönde değişti?

Oldum olası ev kuşuyumdur. Gezi yazılarımın çözümü ve fotoğraflarımın işlemesiyle günlerim daha yoğun geçse de hayatımda bir değişiklik olmadı. Yeni blog arkadaşları edindim elbette gezgin arkadaşlar edindim. Öğrenmenin yaşı yok, bilmediğim şey çokmuş. 🤩

    4-Vermeye çalıştıklarınızı yayınlarınızda nasıl yansıtıyorsunuz?

Fotoğraflar en büyük yardımcım oluyor. Bir de rehberi iyi dinler çoğunlukla da kayıt alırım. Yabancı sitelerden yararlanıp sağlamasını da yaparım.

     5-Yazınızı, araştırmanızı veya görsel çalışmanızı tanımadığınız insanlarla paylaşmak sizce neyi ifade ediyor?

Dünyanın diğer ülkelerindeki yaşam nasıldır?  Denk gelirse okuduğumuz tarih ile örtüşen neler var? Bizden farklı hangi kültürler var görüyorum gördüklerimi birebir aktarmakla da mutlu oluyorum. Bir de birkaç nesil sonra yazılarımı bir okuyan çıkarsa tarihe de kendimce bir not düşmüş oluyorum. 🤩🤩 Çok mu!  😉

    6-Okuyucuların tepkileri beklentilerinizi karşılıyor mu?

Gerçekten gezmiş kadar olduk denince çok sevindiğim kesin. Yani cevabım evet.

     7-Olumsuz yorum ve eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz? Bunlar sizin çalışma ritminizi ve moralitenizi nasıl etkiliyor? 

   Hiç olumsuz yorum almadım. Almış olsam da olumsuzun yazılış şekline göre tepki verirdim gibi ama tabii üslubumu bozmam. Ritmimi engellemezdi.

   8-Fenomen olmak sizce nasıl bir şey? Böyle bir beklentiniz olsaydı neyi nasıl yapardınız?

Bir kere ben fenomen olamam. Fenomen olmak için her gün yeni bir şey üretmek gerek. 😄 Ne yaşım ne yapım buna müsait değil. Böyle bir beklentim olsaydı youtuber ya da her neyse vloger mı? O olurdum. 😇

   9-Takipçi sayısı sizin için ne ifade ediyor? Takipçilerinizi arttırmak için özel bir çaba sarf ediyor musunuz?

Takip edilmek insanın gururunu okşuyor tabii hiç şikayetim olmaz. Ama tanıdıklarımın takip etmesini isterim hatta üşenenlerin mail adresini alıp üye yaparım. 😂 Onun haricinde bir çabam olmaz.

     10-Blog bazında sahip olduklarınız başarmak istediklerinizle örtüşüyor mu?

Örtüşüyor diyeyim.

      11-Blogunuzun sizi nereye ulaştıracağını düşünüyorsunuz?

Hedefim yok. Daha yazacağım hayli bekleyen gezilerim var. Onlar bitene kadar pandemi de biterse yeniden sağlıklı olurda gezersek bu sayfada yazılarıma devam ederim. Daha çok kişiye son durum bilgileri verebilirim. Geziler olmazsa da hobilerimi yazarım. Yazmaya devam yani.

Adaylarıma Sorularım:

  1. Blog yazarlığına nasıl başladınız?
  2. Bir bloğu yazmanız ne kadar zaman alıyor?
  3. Blog yazarken nasıl motive olursunuz?
  4. Herkes; bir kitap okudum hayatım değişti der. Sizin böyle bir kitabınız oldu mu? ( benim olmadı da)
  5.  Dünyada en çok görmek istediğiniz-ya da gördüyseniz sevdiğiniz ülke-şehir neresidir?
  6. Blog yazmanın en güzel yanı sizce nedir?
  7. Yazarken keyif aldığınız, sevdiğiniz gönderiniz hangisi?
  8. Bloğunuzu kitap olarak bastırmayı düşünür müsünüz?
  9. Blog takip ederken yorumsuz geçer misiniz?
  10. Bu ödül adaylığı sizce takipçi farklılığı yaratacak mı?
  11. Sürekli takip ettiğiniz blog yazarı bir süre sonra size de yakın bir tanıdık gibi geliyor mu?

The Liebster Blogger Ödülü Adaylarım:

1-Hakan Güneş

2-Nasıl Gezdim

3-Cihan Şahin

4-Nursena Mergen

5-Yalnızlık Marmelatı

6-Gagoriktosba

Eveeet gelelim aldığım ödülün hikayesine: Ben de asker çocuğuyum yıl 1966 yer Balıkesir/Bandırma/Erdek. Babam Kara Kuvvetleri- sağlık subayı depo komutan yardımcısı. Ama yaz döneminde Erdek’te askeri kamp komutanı idi. Yerli olduğumuz için aileler okul açılana kadar kampta kalabilirlerdi. Bizim zamanımızda Gürcan Bey’in kulakları çınlasın aynı hayatları yaşamışız askeri kamplar her sahil yöresinde vardı. Yan komşu kampta Hava Kuvvetlerinindi. Bandırmada 9.Ana Jet Üs Komutanlığı vardı(şimdi Balıkesir’de) Biz karacılar (öyle derdik) çadırda kalırken çoğu havacılar motel tipi binalarda kalırlardı yani bizden iyi durumdaydılar. Havalarından da geçilmezdi. Hatta o yıllarda Muş-Varto depremi olmuştu ve 6.9 şiddetindeki deprem sonucu 2 bin kişi hayatını kaybetmişti. Varto diye bir yer kalmamıştı. 19 Ağustos 1966- sonraki yıl adımız Varto’lulara çıkmıştı o kadar yani. 14 günlük olan kamp dönemlerinde her yeni gelen gurupla çekişirdik. Bu arada Lise 1’deyiz müfredatta Askerlik dersi vardı ve Havacı bir Albay bize derse gelirdi. Adını anımsayamayacağım. O da havacıların kamp komutanı idi. Anons yaptılar yüzme yarışı var kazanana bir tost ve bir şişe coca-cola var. O zamanlar da coca-cola çok pahalı herkes içemezdi. Hep beraber kızlı erkekli koşturduk.

Erkekler yarıştı bizden biri birinci oldu. Kızlara sıra geldi topu, topu 5 kişiyiz. Kampların denize uzana kameriye’leri vardır( akşamları ay ışığında gitar çalınır sohbet edilirdi) Kameriyeden atlayıp ilerideki dubadan dönülecek. Tam olarak mesafeyi hatırlamıyorum ama sorun yok iyi yüzerim. Kızlara da baktım pek çıt kırıldım kesin Paşa kızlarıdır dediğimi anımsıyorum.😁 Sebebini birazdan anlarsınız. Kaçınılmaz sonuç kazanıyorum ve kameriyeden çıkarken bizim seyirci gurup elimden tutup merdivenden çıkmama yardım etti. Kamp Komutanı geldi olmadı yardım aldın kendin çıkman gerekti diskalifiyesin dedi. Aaa arkama baktım daha 50 metre falan var ben onlar gelene kadar 50 defa atlar çıkarım dedim ve geri atladım. 😅 İnanılmaz değil mi?

Sonuç onlardan hiç kazanan olmayınca ödül için de yan çizdiler. Olur mu? olmaz. O miss gibi salçalı sucuklu karışık tost kaçar mı? Kaçmaz. Ben habire Albay hocamın (liseliyiz ya hocam hitabı çok hoşumuza giderdi) peşindeyim fiş versinde gidip tost yaptırayım colamı alayım. Bir telaş koptu Üssün Paşası geliyormuş. Geldi dolaşıyor bizler hala ortalıktayız. Sevecen bir adamdı nasıl kamptan memnunusunuz diye sorma gafletinde bulundu. Yaşasııın fırsat işte bu. Çok güzel de biz zaten karacıyız buraya yüzme yarışına geldik ödülümüz olan tost ve coca-colayı bekliyoruz dedim. Ne bekletiyorsunuz çocukları verin fişilerini diye bir fırça e Albay da bizim öğretmen ama beni severdi. Tostu-coca-colayı kaptığım gibi doğru o meşum 😁 kameriyeye gidip keyifini çıkardım. İşte hikayem bu. Çocukluğumla ilgili epey hikayelerim vardır. Bakın işte birkaç yazıda buradan çıkar. Yazdıkça yazası geliyor insanın. 💞💞💞

Ah bir de meslek hayatımda başarılı çalışmam sonucu aldığım sicille sağlık bakanlığından bir üst derece kazanmışlığım var ki, benim için en büyük ödüldür. sevgiyle kalın.

Kuzey’le Bir Aşk Hikayesi

İnsanı sonsuz hoşgörü sahibi yapan, formülü bulunamayan her derde deva ilaç, hiçbir çiçekte olmayan kokusu ile tarif edilemeyen bu aşkın adı: TORUN yani KUZEY

Benden epeydir ses seda çıkmayınca neler olduğunu merak ettiğinizi tahmin ediyorum. Bir aşk hikayesi yaşamak üzere İstanbul’da Kuzey’imizin yanındaydık. Bazı aşklar tarif edilemez ama, o minik adamla yaşananları gün gün nasıl serpildiğini bir bir anlatayım. Fotoğraflar eşliğinde anlatmayı sevdiğimi artık biliyorsunuz. Sizin de seveceğinize inanıyorum. E hadi buyrun.

Kuzey’imizle doğumundan sonra 40. gün yeniden buluştuk. Evet yaaa anneanne Münevver , balanne Alev yani ben 😀 Kuzeyi adetlerimize göre kırkladık sonra büyük aile yemeği ile de kutladık. Kuzeyle birlikte geçireceğimiz şimdilik sayılı günler de başlamış oldu.

Banyo faslı,1-IMG_3300

2-IMG_3294

Ohh miss

3-3169Kuzey

Torun sevgisi neden bu kadar farklı? diye sordu Deniz’im. İlk cevabım; Sorumluluğunu direkt almadığımız için olabilir mi? diye soruya soruyla cevap vermiştim. Doğru mu? Doğru tabii ki.

Sonra dedim ki; sen canımın içisin, Kuzey de canımın içinin içi. Gençlik yıllarımızda hayat koşuşturmacası içinde tek düşüncemiz sizleri iyi yetiştirmekti yani bir görev gibiydi galiba, belki de sorumluluklarımız sevgimizin önüne geçmişti ve belki nöbet (Hastanede çalışırken) vs nedeniyle birlikte geçirdiğimiz süre kısa olmuş olabilirdi. Oysa şimdi öyle mi? Sizlerde eksik kalan duygularımızı torunumuzda tamamlamaya çalışıyoruz. Bu duygularımızı özel kılan da sevginin çokluğu ile birlikte yaşımız gereği gösterdiğimiz sabır ve sonsuz hoşgörü olmalı.

Deniz’in bir arkadaşı ona dert yanmış – Ya arkadaş öz annem eve geliyor beni görmüyor bile doğru torununun yanı gidiyor bu nasıl iştir? Ne dersiniz -arkadaşım sana söylüyorum, anneciğim sen anla vaziyetleri mi? 😀

Şu güzelliğe bakarmısınız? nasıl sevilmez ki.

4-3756Kuzey

5-IMG_1957

Çocuklarımız; Gizem&Deniz&KUZEY Sarıyer tarafında , Meltem&Oğuz Üsküdar’da oturuyorlar.  İstanbul’a gelişlerimizde biz Üsküdar’da kalıyoruz.  Hafta içi Kuzey’le, hafta sonu evci çıkar gibi Üsküdar’dayım. Mesafe çok uzun ama ne gam gideriz. Kuzey bu😀 Bugün neler yapacak, gülücüklere başlayacak mı? Yine çok mu gazlı, gece uyudu mu? Yani ne durumdalar.

Hiç sorun değil her duruma çare üretiriz alim Allah. Motorla Beşiktaş’a geç 41E otobüse bin son durakta in tam 1 saat 15 dakika. Bazen de motorla Karaköy- Tramvay ile Kabataş yine 41E ile Ayazağa son durak. Sabah 07.00 gibi yola çıkarsak Deniz işe gitmeden yetişiyoruz.6-3671Kuzey

Kuzey’im ayakta gazdan ağlayıp duruyor. Babası da bebekken gazlıydı da rahmetli babam kucağına alıp susturduğunda gözümde bir melek olurdu. Şimdi aynı görevi ben yapıyorum.

7-3276Kuzey

Bazende  babalar 😀😍

7b-IMG_3291

7a

Büyük bir sabırla sırtını pış, pışlıyorum eninde sonunda gazı çıkıyor Kuzey’imiz de uyuyor.

8-3350Kuzey

Bu arada benim- aman kızım üşütme sütten de geçer gaz olur laflarım ortalıkta uçuşuyor ne çare! Gizem arkadaşlarına siz ne yapıyordunuz? diye soruyor🧐 üstüne üstlük Kuzey’in ağlamasına 9 kat aşağıdan anne kedi gelip kapıda dikiliyor, inanılmaz bir şey yavrusu ciyaklıyor sanıyor zahir😄

Arada Gizem ayna önünde dikkatini çekip ağlamasına engel oluyor 😅 tabii meşhur müziğimiz Buziki Orhan eşliğinde -tavsiye ederim çok etkili-

IMG_5567 kopya

  1. gün olmuş oğlan 💩 yapmamış bizde bir telaş, İzmir’e Meltem’e telefonlar(Çocuk Dr.u diğer kızım) zeytinyağı içirelim mi? Vs. neyse 6. güne kadar beklenebilirmiş ve 5.gün büyük bir bayram yaşadık yaşasın işlem tamam… 💩💩💩💃💃💃💃

Artık gaz sorunsalı azalmıştır diye sevinirken… nerdeee tam gaz devam 😂  Gaz bitme ümidimizi  3. aya uzattık.

Her akşam rutinlerimiz ; banyomuz + masaj ve yağlanma.

8a

Saat 17.30 da (inşallah uyur temennisiyle) yatağına amcasının hediyesi uyku arkadaşı ile yatırma ve akıllı telefon veya tabletten  Hubble ile online izleme.

9-3642Kuzey

Gece uykusu iyi sayılır annesi emzirir sonra tekrar uyur. Gündüz için aynı şeyi söylemek zor öğleden sonraya kadar epey zorlandık. Günler geçiyor.

İstanbul’a gelmeden önce yeni bir tulum ve patik başlamıştım

D9BAEAF8-4B42-4EB4-BD96-1A73EA0273BA

Sonra yeni moda poposu ayıcıklı onu da bitirdim giydirip baktık.  Önce ördüğüm sarı biraz büyük geldi ama çocuklar hemen büyüyor nasılsa..

11-3228Kuzey

12-3304Kuzey

10

Bakışına bayılırım been…

13-2Kuzey

Tatlı olduğu kadar komik de bu çocuk yarabbim.☺️

Ben fotoğrafını çekerken Gizem beni çekmiş.

17-3339Kuzey

18-IMG_1957

19a-IMG_3536

19-IMG_3920

Günlük rutinlerimiz değişmiyorsa da Kuzey beyin havası hergün bir başka, genelde kucağa alıştırmayın dense de olmuyor maalesef 😏

21-3388Kuzey

Uyku salıncağı da hayli işe yarıyor doğrusu ve

22-3655Kuzey

Ben de  fırsattan istifade edip yine birşeyler örmeye çalışıyorum. Elbette İnternetten.😅

23-42Kuzey

Zaman geçiyor, Kuzey gün alıyor, bir bakıyorsun aşı zamanı gelmiiş…Anlamış gibi  daha asansörde başlamış ağlamaya. Kıyamam ama çare de yok sağlığı için gerekli.. Aşı olurken önce ses yok sonra kıyamet kopmuş.😔 Canı yanmış tabii…

Eve geldiler akşam biraz ateşlendi verdiğimiz şurubun tadını da beğenmedi, ama kolumun altına sıkıştırdım 👍  olay bitmiştir. Olayın bir videosu var izleseniz çok dokunaklı, Kuzey sanki benimle konuşuyordu. Videomuz için tıklayınız.

Gaz nedeniyle uyumayınca emzik alsa bari dedik onu da kabul ettiremedik. Bir sürü model emzik aldık oysa. 😌 İlk gördüğüm bu emzikli hali beni benden koparttı. 😂😂😂

26-

Gizem’le hemen yeni bir emzik ısmarladık, ama nafile uyumak üzereyken atıyordu. 😂

27-3479Kuzey

Emzik koleksiyonumuz. Meltem yengesi Paris’ten bile getirmişti… 🤭

28-

Oyun bahçesi aldım hemen adapte oldu, ayaklarını kullanıp müzik çalabildiğini keşfetti. Şimdiki çocuklar bir harika. 😎

Mart 2018 deyiz dışarda kar yağıyor ve biz Kuzeyi aylık kontrolüne götürüyoruz. 3 ay bitmiş dün gibi.

Şişli Memorial de doktorumuzu beklerken Gizem Kuzeyi oyalıyor.

IMG_1846CB1AA212-1Kuzey yaşınlarından önde gidiyormuş MAŞALLAH. Anne sütüne yedekleyerek de devam.

33-Mutlu haberi kahve ile kutlayalım dedik Kuzey omuzumda uyudu…

Kuzey artık büyüdü 3 aylık oldu uykuları düzene girer dedik; Evet uyku düzenli ama gaz?  😉 tam gaz devam.😂 😂 😂

Biraz rahatladık ya evde cupcake yaptık, dedeye kalmadıı..  🤭 Üsküdar’a gider gitmez ona da yaptım.

 

Hergün bir başka yüzle karşılaşıyoruz yani çok çabuk serpiliyor bebekler bakınız sanki evet bu hırkayı Oğuz Derya amcam aldı der gibi değil mi?😃

IMG_0283

Sevgili torunum canımın içi’nin içi Kuzey’im; Değil bir gün, bir saat görmezsem seni özlüyorum. Sen uyurken gelip hayranlıkla izliyorum. 😍 😍 😍 😍 😍 😍

İlk kitabını da aldım. Time Machine Kitabevi‘nden ve yine internetten ısmarladım sağolsunlar hemen yolladılar uğramanızı dilerim. Alanlarında uzmanlar, çocuğun yaş durumuna göre çok da güzel öneri getiriyorlar. Gelecek vadeden Kuzey çalışmalara başladı bile. Canııııım 😘😘😘

 

Birlikte geçirdiğimiz kırk gün sanki kırk saat gibi oldu. 😞 Kuzey’im umarım çok güzel günler görürsün, hayat senin için de başladı canım. Seni çooooooook  seviyoruz ömrümüz yettiği kadar da seveceğiz.😘 😘 😘

Dünyanın en güzel varlıkları çocuklarımız ve torunlarımız. Nasıl ayrılacağız bilemiyorum. Tabii Allah acılarını göstermesin mesafeler aşılır gidilir, gelinir.

Dünyanın en tatlı varlığı olan çocuklara Atatürk’ün  özel ve anlamlı bir gün armağan etmesi gerçekten gurur verici. Hayat her gün bayram olsun yeryüzündeki bütün çocuklara diyor  yine bir yakışıklı ile veda ediyorum. Sevgiyle kalın.

db88f91c-0ec5-4bb0-90e4-60ea30411e90

 

 

 

 

Gizem’li Deniz’den gelen KUZEY rüzgarı

Konuya balıklama girmek olmayacak biraz açayım; Beni genelde gezi yazıları ve fotoğraflarımla tanırsınız oysa benim hobilerim de var, el sanatlarını severim ve yaparım da. 😊  Yazacak fırsatım olmamıştı işte fırsat elime geçti ben de hobim olan örgüyü bahane ederek farklı bir yazı yazayım derken… 😂 İşin aslı başlıkta yazdığım gibi    Gizem’li  Deniz’den Kuzey  torun geldii… Kuzey’in nesi olmalıyım? Babaannesi mi?  Balannesi mi? 🙄 Şimdilik evet, ben de babaanneyim. Olsun biraz gencim ama sorun değil 😎
Harika bir olay… Bloğumu siz okumazsanız torunlarım okur demiştim bir yerlerde işte şimdi gerçek oldu minicik bir okuyucum daha var artık; torunum KUZEY dünyanın en yakışıklısı…💪 Torun bambaşka derlerdi hep, çok doğru tarifi imkansız bir sevgi Allahım..🤗 ben balanne olmak istiyorum.

Neden babaanne değil de balanne? Kesin çocukluktan gelen babaanne sevgisinin eksikliğinden. Birazcık da beni çok sevsin istiyorum. Arkadaşlar aramızda konuşurduk; babaanne oldun sevilmezsin yok anneanne oldun çok sevileceksin diye. Ben de Kuzey çok akıllı olacak dili dönmezse bana kesin balanne der, demezse de öğretirim demiştim.🤗 Bakalım göreceğiz. 😇 Doğduğu gibi büyüyecek elbette…

Doktorumuza göre; çok güzel giden büyüme döneminin dünya ile ilişik kısmı yani dünyaya geliş tarihi 15 ocak 2018 idi. Biz de bu arada Meksika-Cancun-Küba gezimizi yaptık, hemen Aydın’a döner ocak ayının 10’u gibi tekrar İstanbul’a geliriz diyorduk ki : Yılbaşı gecesi, bir türlü uykum gelmek bilmedi; meğer dünyaya gelmeyi, bizi Aydın’a yollamamayı kafasına koyan Kuzey 14 gün erkenden harekete geçmiş(kesin bizi çook seviyor git-gel koşturmaca yaşatmadı). Maşallah kızım da bir avazda bebeğini dünyaya getirip kucağına almış. Tarih**1-01-2018** Yeni yıl ve  5 gün önceki doğum günümün hediyesi…😍

Sabah ilk gördüğüm andaki duygum; eveet bu bebek bizim demek oldu… Herkesten bir parça vardı yüzünde.Ağırlığı 3,505 kg, boyu 50cm, saçı da var gamzesi de…
IMG_7335 kopya

Her zaman olduğu gibi bizde de; ay aynı babası, yok, yok Berkem teyzesine çok benziyor gamzeli ,ama Oğuz Derya amcasında da da gamze var…

IMG_7342 kopya

Benzetmeleri eşliğinde Kuzey ile tanışma faslını bitirip, Berkem teyzesinin hazırladığı görkemli hoş geldin Kuzey masasından sevgili dünürüm Münevver’in elleriyle yaptığı harika şerbetlerimizi içtik, Şirin dedeyi kutladık.

IMG_7347 kopya

Bol fotoğraf çektik…

IMG_1774 kopya

Normal doğum olduğundan ertesi günü de hep beraber eve çıktık. Kuzey’imizi özenle döşenmiş bembeyaz güzel odasında yatağına yatırdık. 😍 Keyfe bakııın…
IMG_7343 2

Doğmadan çoook önce, eveet tam on iki yıl önce başucu kırlentini bile boyamışım ben Kuzey’imin.

2018-01-14-PHOTO-00000026 kopya

 

Deniz’im 1980 doğumludur.  Zamanın çizgi filmi şirinlerdi ve Deniz’im büyülenmiş gibi onları izlerdi. Emekli olduğum 2002 yılında hobim olan el sanatlarına vakit ayırıp kurslara gittim. 2005 yılında da şirinleri hem boyama atölyesi hem de dikiş atölyesi ödevi olarak çalıştım.

İtiraf edeyim böyle öncelikli hazırlıkları pek severim. Mesela iki oğluma da doğmadan önce boya kalemleri, cam misket, topaç almış kenara koymuştum. Kız olsaydı bebek de hazırdı. 🤗  Malum bizim zamanımızda ultrason görüntülü değildi yani cinsiyet tayini yoktu… Evet küçük oğlum Oğuz Derya’nın ve Meltem’imin de (Allah hayırlısı ile nasip etsin) bebeği olursa kırlenti  hazır.
Kuzey’e de doğmadan önce bir tulum örmeye başlamıştım. O ne! 0-3 aylık ölçü neydi? 😳  hay Allah unutmuşum kaç sene oldu elime şiş alıp birşeyler örmeyeli yetiş internet.

2018-01-14-alev- kopya

Çok güzel video anlatımlı örgü siteleri var benim favorim-Örgü Tasarım adıyla paylaşım yapan Işıl Balaban hanımefendi. Güzel bir tasarım tulumu biraz değiştirerek ördüm ama büyük oldu tabii. Eşim tamam, tamam heyecan yapma canım, büyükse sonbaharda giyer dedi. Ve sanırım öyle olacak🤗

Sonra da iki ara bir derede de patik ile başlık ördüm. Yine Örgü Tasarım’dan.

IMG_9857 kopyaGeziye giderken de yeni bir başka tulum başladım. Yok daha anca dün bitirdim. Ve evet bu tulum da Işıl hanımın Örgü Tasarımı, elleri dert görmesin…😎

IMG_7341 2

Duygularımı yazmamı bekliyorsunuz biliyorum ama nasıl anlatılır ki!; babası Deniz’imin doğumunu hatırlattı bana hiç farkı yok aynı heyecan ,aynı sevgi seli, bakmaya doyamamalar, aman ağız sütünü mutlaka içmeli, ayağını üşütmeyelim, kızım(Gizem’im) hadi sen biraz dinlen biz Kuzey’e bakarız laflarıyla geçen iki güncük hepi topu. 😒

Şimdilik Münevver Anneanne ile Şirin dedeye emanet 😘, görev sırası bize gelene kadar. Özlem çoook habire Whatsapp’tan fotoğraf istiyorum, göbeği düştü mü? gülücükler başladı mı? soruyorum, arada görüntülü konuşmalarla özlem gideriyoruz.

Özlem dedimde sizlerden epey uzak kaldım, gezi yazımı da hemen yazamayacağım bari bu güzel haberi paylaşayım istedim umarım sıkılmamışınızdır. Allah isteyen herkese bu duyguları yaşatsın diyorum. Sevgiyle kalın.

Kuzey’e;

Sevgili Kuzey’im; Kaplan’ların ve Köymen’lerin ilk gözağrısı torunusun. Bu satırları okumaya başladığında yanında olursam birlikte okuruz. Balanne diyeceğini umuyor, seni kayısı ağacımızda kuracağımız salıncakta sallayacağımı hayal ediyorum. Allah; analı, babalı adınla yaşatsın, büyü koca adam ol vatanına, anana, babana, kendi evlatlarına hayırlı birey ol, belki ağabey de olursun kardeşine de sahip çıkarsın. Temennilerimiz bunlar öğütleri anne ve baban zaten verecektir canım. Anneni-babanı çook seviyoruz seni daha da çooook seveceğimizden emin olabilirsin. Canımın içinin içi Kuzey’im sağlıcakla kal.. Balannen-Hüceste Alev- büyükbaban-Önder Kaplan

Her zaman olduğu gibi bu kez yazımı bir yakışıklı ile bitiriyorum. Sevgiyle kalın.

IMG_7334 kopya
Kuzey Kaplan