Aztekler diyarındayız da nerede kalmıştık? Evet otobüsümüze bindik ve Mexico City’den 28 km. güneyde rengarenk “trajineras” isimli teknelerle kanallar da gezmeye gidiyoruz.
Otobüsle San Marcos diye bir yerden geçiyorduk, eli sopalı kızlı-erkekli gençler ve etraf polislerden geçilmiyordu. Merakımızı yerel rehberimiz Sergio giderdi; İşçilerin sendika ile ilgili protesto gösterileri varmış.
Xochimilco;
Mexico City’deki 16 belediye başkanlığından veya beldesinden biri. Aztekler dönemdeki Xochimilco Gölü’nün güney kıyısında kurulmuş. “Xochimilco” Aztek dilinde “Çiçek bahçesi” anlamına gelmektedir. 1987 yılında UNESCO tarafından güzelim İris çiçekleri nedeniyle “ekolojik rezerv” olarak Dünya mirası kabul edilmiş ve koruma altına alınmış. Daha önce bahsettiğim chinampas denilen yapay tarım alanları bu kanallar arasındaymış. En büyük özelliği de Aztek kenti Tenochtitlan’dan beri aynı kalması.
Güzel bir park alanına geldik. Burası Xochimilco’nun San Jeronimo bölgesi, kanal gezisine buradan başlayacağız. Yemek için ayak üstü büfe tarzı yerler vardı ama biz tekne de yiyecekmişiz. Etrafı gezelim dedik. El işlemesi yapan erkekleri görünce önden koşturdum. 😊 Pek bir utangaç davrandılar fazla çekemedim.

İki güzel ve zarif hanım keyifle atıştırıyorlardı ki Türkçe konuştuklarını duyunca İstanbul’lu olduklarını, aynı iş yerinde çalışan beylerin ailece grup yapıp gezdiklerini öğrendik. Veda edip ayrılsak da bu güzel insanlarla birkaç yerde daha karşılaştık.😊

Turistik bir yer haliyle bir sürü küçük dükkanların olduğu bir yerdi. Tekneye binmeden önce alışveriş yapalım dendi. Ben bu kez kızlarıma panço aldım. Biliyorsunuz artık iki kızım var. Gizem😍 ve Meltem.😍


Her zaman olduğu gibi magnetler de tamam.

Biz teknelere doğru giderken biraz önceki yerliler değişik bir müzik eşliğinde dönüyorlardı.

Ooo bizim yerli rehberimiz Sergio, Mesude ve Hatice hanımlara çiçek veriyordu. Hatice hanım gurubumuzun en eğlenceli insanıydı. Sergio da Gerçekten çok sevimliydi. Çiçek eh ben de aldım tabii…

Tekneleri görünce Meksikalıların neden bu kadar hayat dolu olduklarını anladım. Rengarenk tekneler, türlü çeşit müzik. Haydi bu keyfe biz de katılalım.💃💃💃


Biz bu Julietta’ya binecekmişiz.

Aa ama hepsi boş derken toplamda bin küsür tekne olduğunu öğreniyoruz.😲😲

Tekne gondol vari bir yöneten bir de yardımcısı var. Upuzun bir sopa ile idare ediliyorsa da kanal çokta geniş olmadığından ilk çıkış haliyle biraz zor oluyor. Kanalda ilerledikçe görüntüde gittikçe şenleniyor. Aynen böyle 😊


Sağdan soldan geçen teknelerdeki müzisyenler ki, Maraçhi deniyor(düğün çalgıcısı anlamına geliyor) onlara eşlik eden yolcular, pişirdiklerini satanlar, yerel halı, kilim, şapka, oyuncak satanların görüntülerini çekmeye öyle kapılmışım ki yemek düşünen kim.



Bizim grup ve teknemiz. Hepsi birbirinden seçkin arkadaşlarım. Samsunlu Rıza EROL’a sözüm vardı(sol en sonda) ama, Piazza Avm, Özsüt falan yazmak reklama giriyormuş🤫 o da yasakmış.🤷♀️ Kusura bakmaz herhalde.😅😅
Önder yok evet, o sırada Meksikanın yerli kiliminden çocuklara almak için pazarlık yapıyordu.😂😂

Aldı vallahi iki tane. Ama o zaman Kuzey torun yoktu. Kilimin güzelliğini gösterelim dedim.

Chinampas denilen yapay bahçelerde şimdi çiçek seraları ağırlıkta gibi.


Yaşam alanlarındaki evler de bazen güzel bazen de yıkık dökük, arada sandal tamir yerleri var.





Biz etraftaki müzikle yetindik tekneye Mariachileri (düğün çalgıcısı ) almadık zaten vakit sınırlı üstelik müzikler de birbirine karışıyor. Aşağıdaki fotoğrafta müşteri bekleyen müzisyen tekneleri.



Tıpkı bu ksilofon çalan beyler gibi yan yana geçiyorlardı. Ve bir mariachi quarteti.

Mariachiler, Fransızların Meksika’yı yönettikleri dönemde ortaya çıkan, düğünlerde, davetlerde çalan orkestralar. Genelde giydikleri büyük şapkaları (Sombrero), giysileri, uzun sivri burun ve topuklu ayakkabıları ile özgün bir görünüşleri var.

Satıcılar çok güzel harika fotoğraf veriyorlar bakar mısınız şu güzelliğe.

Ava giden avlanır derler. 🤩🤩🤩





Her güzel şey gibi kanalda tekne gezimiz de bitti dönerken bize şerefe 🥤🥤diyen bir güzelle veda etmiş olduk.

Çok güzel saatler geçirdik yolunuz Meksika’ya düşerse buraya uğramadan dönmeyiniz derim. Çıkışta bu iki güzel kızın fotoğrafını çekiyorlardı ben de fırsattan istifade ettim.🤫

Artık istikamet ülkemizde de tanınan ressam Frida Kahlo’nun müze evi. İlginizi çektiğini umuyorum. Şimdilik sevgiyle kalın.😊