KAMBOÇYA-3

Tonle Sap Gölü

         Kamboçya’nın Siem Reap şehrindeki Muhteşem tapınakları gezdikten sonra sırada Tonle Sap gölü ziyareti var. Kamboçya halkının yaşamlarını derinden etkileyen müthiş balık rezervleriyle geçimlerini sağlayan Tonle Sap gölünü ve halkın yaşam ortamını görmeye gidiyoruz. Tarih 27 Ocak 2017 Kahvaltı sonrası otobüsümüze bindik teknelerin kalktığı yere Chong Khnies’e gideceğiz. Siem Reap’tan yaklaşık 15 km. kadar bir mesafede ama burada trafik hızı düşük yollar pek güzel olmadığından 2-3 saatlik bir yolumuz var.

       İlk mola yerimiz harika bir lotus tarlası oldu. İnanılmaz güzellikte. Ve en önemlisi de Lotus çiçeğinin yenebilir tohumu olduğunu öğrendik. Tadı taze fındık gibi çok güzel. Ama her zaman kabul gören bir sözümüz *Taş yerinde ağırdır* burada da geçerliydi. 😁 Neyse en azından tadını öğrendik. Tohumlar oluştuğunda baş kısmı henüz sarıdır. Bir müddet sonra yapraklar bir iki dökülmeye baş kısmı yeşil olmaya tohumlar da olgunlaşmaya başlar. Yine de daha çiçek başındayken hasat edilirmiş. Görelim…

      Lotus yetiştiriciliği bu yörede hayli gelişmiş, çevrede daha da büyük araziler var. Bölge halkının evleri iskeleler üzerinde kurulu. Zira muson yağmurları döneminde su seviyesi hayli yükseliyor. Ayrıca etraf göle dönünce de tabii tarlayada kayıkları ile gidiyorlar. Yaşamlarından oldukça memnun olduklarını söylediler. İnsanoğlu her şarta ayak uydurmayı biliyor vesselam. Ava giderken avlanan Alev fotosu ile birlikte evler…

      Tarla neredeyse çepeçevre sazlıktan yapılma bungalov misali kulübelerle donatılmış. Ve evet yine içinde sadece hamak var. Bu iki güzel çocuk bana lotus çiçeği getirdiler ben de fotoğraflarını çektim…

Kamboçya- Siem Reap   Lotus tarlası
Kamboçya- Siem Reap Lotus tarlası

      Artık göle doğru yol alıyoruz. 

      Tonle Sap Lake; *Büyük özsu* anlamındaki Kamboçya’nın hatta Güneydoğu Asya’nın en büyük tatlı su gölü. Burada da karşımıza Mekong nehri çıkıyor. Ülkeyi 300 km kat ederek gelir ve Tonle Sap’a bağlanır. Aralarında müthiş değişik bir bağ, bir doğa mucizesi vardır. Mekong nehri muson yağmurları yağdığında sularını denize doğru değil de Kamboçya’nın içlerine doğru ters akıtır. Bu sular Tonle Sapa dökülür ve gölün yüzölçümünü neredeyse 3-4 katına çıkarır. Yağmurlar bitip kurak dönem başladığında Mekong nehri bu kez sularını geri alır. Bu güzel denge balıkların yumurtlamak için göle doğru göçünü, beraberinde de sayısız su kuşlarını göle çeker. Kamboçyanın meşhur kedi balığı ile neredeyse 250 çeşit balık bu gölün ana kaynağıdır.

       Tonle Sap’ta yüzlerce köy ve orada yaşayan sayısı bilinmeyen aileler var. Köyler genelde yüzer ve sabit evlerden kurulu. Biz Chong Khnies ya da Kneas yüzer köyünü ziyaret edeceğiz. Geçimlerini gölden sağlayan halkın tüm yaşamları su içinde geçiyor. Gölde yaşayan etnik grupların çoğu Vietnam savaşından kaçıp gelenler diğerleri de Çam’lar ile Khmerler.

      Kamboçyada yerleşik Vietnamlılar kmerlerin zulmüne uğrayıp Vietnam’a göçe zorlandılar. Uzun süre kamplarda kalan Vietnamlıların ellerindeki her şeyleri alınıp Kamboçya vatandaşı olduklarına dair sahip oldukları kimlikleri yok edildi. Artık kim olduklarını ispatlayacak hiçbir şeyleri kalmamıştı. Vietnama gittiler ama Kızıl Kmerler düşünce Kamboçya’ya evlerine geri dönmek istediler. Ne yazık ki, kimliksizdiler. Kamboçyalılar tarafından hoş karşılanmadılar. Ayrıca paralarıyla bile toprak satın alamadılar. Kanunlar açıkça vatandaşlık belgesi istiyordu. Ama bir tek su için ses çıkarmıyorlardı. İnsancıklarda çareyi böyle su içinde yüzer evlerle yaşamakta buldular. Üstelik Vergiye de tabi değillerdi. Zira Kamboçya hükümeti gölde yaşayanlardan vergi almıyordu.

      Artık görelim, Motora bindik Siem Reap nehrindeyiz ve Tonle Sap gölüne doğru gidiyoruz. Sol alt fotoğraf motora bindiğimiz yer, yanındaki balıkçı motoru, sağ üstteki mezarlık suda kaymasın diye önüne set yapmışlar. Diğerleri Siem Reap nehri boyunca gördüklerimiz. Ah evet peşimizdeki motorlar da var.

      Balıkçı motoruna dikkat edin dedi rehberimiz şaftı uzundur. Hem titremeyi engeller hem az yakıt harcar hem de kurak dönemde suyun derinliği 2 metreye kadar inice çamura değmeden çalışır dedi. Yağışlı mevsimde derinlik 20 metreyi bulurmuş. Henüz Siem Reap nehrinden çıkmadık ama göl göründü. Çıkışa yakın bu yerler balık satış yerleri. Balıkçılar hemen paraya çevirmek için en yakın balık satış yerine buralara geliyorlar. Alttaki ilk fotoğraf. Son fotoğraftaki eve dikkatli bakın yaşam koşullarında epey ilerleme kaydetmişler. Birkaç fotoğraf daha paylaşınca nedenini söylerim.

      İçinde yaşandığına göre elbette ev, hem de yüzer ev rengarenk yaşam şartlarına inat edercesine de zevklerine göre süslü… Hepsinin çatısı teneke kaplı yağmurlarda çok ses yapar ama çocuklar alışmıştır. Zaten evleri görünce hemen aklıma çocuklar geldi. Muson yağmurları sel getirdiği zaman çok dikkatli olmak gerek dedim. Yerel rehberimiz zaten en çok çocuk ölümleri o dönemde oluyor. Aile babası olan ya da yetişkin erkeklerden yasaklı madde içen çok olunca uyuşup kalıyorlar sel geldiğinde takip etmeyince felaketler başlıyor dedi. 😤 Anneler her zamanki gibi garantici şu fotoğrafta olduğu gibi çocuğuna canyeleği giydirmiş. Aslında yüzer evler sabitlenmiş yani birbirlerine çarpma yer değiştirme durumları kendileri istemedikçe olmuyor sağlam yani.

Kamboçya - Siem Reap Nehri  Chong Kneas yüzer köyü
Kamboçya – Siem Reap Nehri Chong Kneas yüzer köyü

      Yüzer köylerde hayat yine de hiç kolay değil. İçme suları yok gölün suyunu arıtıp kullanıyorlar. Çamaşır, bulaşık yıkanma ve def-i hacet hepsi aynı yere. Zor, hem de çok… Ayrıca her iş için tekneye gerek var. Marketleri var gidilecek, çocuklar arkadaş edinmiştir birbirlerine gidecek hatta okula gidecekler evet okulu bile varmış. Rehberimiz birazdan görürüz dedi. Sabahın erken bir saatinde geldiğimiz için çoğu evde ailecek kahvaltı yapıyorlardı. Son kare kapak olsun keyfe bakınız.😁

      Bir saate yakındır dolanıyoruz, şu ev, bu ev derken aaa demişim yüzer kilise. Elbette Vietnamlılar Konfüçyüsçüydüler ama hristiyan olanları da az değildi. Bu kilisenin adı da Galilee Church tam yanındaki yüzer ev de karakolmuş sağ alttaki kare…🤔 Kamboçyalılar budist olduğuna göre tapınak da görebiliriz dedim ve evet Altın Pagoda karşımızda sağ üstteki fotoğraf. Önemli kurumlardan bahsetmişken okulu da eklemem lazım. Tabelasında; Vietnam İlköğretim Okulu yazıyor ilk kare, tercümanım Google amcam sağolsun.

      Evet yukarılarda bahsettiğim yaşam koşullarındaki ilerleme damlardaki güneş panelleri…

Yerel rehberimize peki bu insanlar nasıl sosyalleşiyor dediğimde karaoke çok sevilir bir de barları var dedi. İşte buyrun.

Kamboçya - Tonle Sap gölü Chong Kneas yüzer köyü
Kamboçya – Tonle Sap gölü Chong Kneas yüzer köyü Karaoke bar

      Yavaş yavaş geri dönmeye başlıyoruz. Her zaman olduğu gibi hediyelik eşya almak için uğradığımız yüzer ev aynı zamanda restoran. Bir de timsah yetiştiriciliği yapıyorlardı. Elbette ayakkabı, çanta yapımı için. 😤  Motordan inmediğim gibi fotoğrafını bile çekmedim. Neyse yola devam.

      İnsanlar bir kedim bile yok diyemez 😉 İlk kare köpek görmüştüm de ilk kez kedi gördüm. Deniz olsa da yüzsek de diyemez pek güzel yüzüyorlar ikinci kare. Ayrıca dünyadan da bir haber değiller Tv izliyorlar çanak antenleri var son kare. Desem de böyle bir yaşam gerçekten de çook zor. 

Geri dönerken aksi yönde gidiyoruz kıyı gözükse de sık ağaçlık mangrov denen ormanlık alandan geçiyoruz. Mangrov gel-git olayları nedeniyle oluşan haliçler veya bataklıklarda gelişen bir çeşit ağaç türlerine ve oluşturdukları ormana deniyor. Köy halkı burada balık avlanıyor, karides için tuzak kuruyor ve sel geldiği zaman da buraya sığınıp korunuyorlar.

      Motora bindiğimiz yere gelirken ve geldiğimiz yerin fotoğrafları.

      Evet Tonle Sap gölü ve yüzer köy Chong Khnies’a veda edip başkent Phnom Penh’e doğru gidiyoruz. Aşağı yukarı 4.5 saatlik yolumuz var… Yerel bir restoranda mola verdik.  Yeni bir sabah Phnom Penh’de görüşmek üzere size tipik bir yöre eviyle hoşçakalın diyorum. Çatısındaki horoz heykellerine bakılırsa Portekiz kökenli bir aileye ait olmalı…Bizim Karadeniz evleri gibi. 

Kamboçya - Siem Reap
Kamboçya

Sevgiyle kalın. 💞💞💞

KAMBOÇYA-3’ için 11 yanıt

  • Alevcim gezdiğim yerleri paylaşıyorsun. Ama senin anlatımınla çok güzel.Turların güzergahları da farklı oluyor tabi.onun içiin keyfle izliyorum.Sevgiler.

    Liked by 1 kişi

  • İyi akşamlar Alev Hanım, resmen su dünyasında sizlerle birlikte dolaştım. Elinize emeğinize sağlık. Siem Reap Lotus tarlası çok ilginç, özellikle lotus çiçeğinin yenmesi. Yüzer köyler, oraları kuran insanların dramı yürek yakıyor ama insanoğlu her şekilde yaşamayı öğreniyor. Chong Khnies ve Kneas yüzer köyleri sanki başka bir alem olmuş. İyi ki gidip oraları görmüşsünüz, bu arada birer karede sizi ve Önder Bey’i de görmüş olduk. Selam ve sevgilerimle, kolay gelsin.

    Liked by 1 kişi

    • Merhaba Gürcan Bey; Gezi turlarının bireysel gezmekten farklı olduğunu hep söylerim. Eğer bireysel gitseydik daha ilerde gölün tam ortasındaki köyleri gezer çok daha farklı hayatlar gözlemlerdik. Belki ben fotoğrafik açıdan düşünüyor olabilirim. Ama gerçek hayatları fotoğraflarla da yansıtmak gerek doğrusu bu. Kısa ,kısa gördünüz mü? gördük tamam dönüyoruz durumları. Neyse Kamboçya’ya sadece tapınaklar nedeniyle bile olsa gidilir. Lotus çiçeğinin tohumları bizim çocukken İstanbul’a giderken yoldan aldığımız taze Değirmendere fındığının tadındaydı belki ondan çok sevdim. Arada kendimizi ekliyorum yarın torunlar okurken görsünler diye. 😉😁 Selam ve sevgiler bizden.

      Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s