Yeni bir güne uyandığımız liman İspanya’nın en sevilen şehri Barselona ve tarih 27 Eylül 2014. Bir gece önce rehberimiz Enis Bey’in yazdığı nota göre yine 4. katta buluşuyoruz. 3 saatlik bir yürüyüş sonrası serbest zaman ama en geç 17.00 de gemide olmalısınız dedi. Hep birlikte limana indik. 15 dakikalık bir mesafe sonrası Port Well denilen yerdeyiz. Buralara da ikinci gelişimiz geçen yazımdan hatırlayınız 19 yıl önce tam 2004 yılında yine buradaydık. Emekli olalı 2 sene olmuştu. Bakın o zamandan bir fotoğraf, 1902 yılında yapılmış Liman başkanlığı binası. Kulelerinde kanatlı sfenks heykelleri var.

Sola denize doğru yürürseniz eski liman ama hala en işlek olan Port Vell’e ulaşırsınız. Rıhtımın en hareketli bölümü Mall d’Espanya’dır, oraya gitmek için de fotoğrafta gördüğünüz üstü eğri gibi olan köprü *Rambla del Mar*ı geçmelisiniz. Mall d’Espanya’da bir de güzel akvaryum var gezilesi. Her iki fotoğraf da 2004 yılından kalmadır. Köprüyü bu kez geçemedik. 🤷♀️

İspanya’nın 17 özerk bölgesi vardır bunlardan en iyi bildiğimiz Katalonya’dır ve Barselona’da onun başkentidir. Yoğunluk olarak da İspanya’nın ikinci büyük şehri, 3000 yıllık da liman kentidir. Kozmopolit yapıda çok renkli ve hareketli bir şehirdir. Barselona’nın tanınmasındaki en büyük etken 1992 olimpiyatlarıdır. Bir de ünlü sanatçıları; Picasso, Salvador Dali ile mimar Gaudi’nin sıra dışı eserleri özellikle Sagrada Familia’dır.
Hemen arkamızı dönünce Barselona ile özdeşleşmiş Kristof Kolomb anıtı * Mirador de Colon* ve devamında yukarı doğru çıkan cadde meşhur La Rambla. Anıt, Kâşif Kristof Kolomb anısına 1888 yılında yapılmış. Anıtın altındaki kaidede turizm bürosu var. Üstündeki 40 metrelik sütun dökme demir. Onun üstüne oturtulmuş gözlem evi ve en tepede de 7 metre yüksekliğinde bronz Kolomb heykeli ile toplam 60 küsur metre yüksekliği var.
Kolomb, bir eliyle Amerika kıtasını gösteriyor diğer elinde de buralardan göremediğimiz bir tomar kâğıt varmış. Kolomb’u görmek için bir zahmet fotoğraflara yine tıklayınız. Gözlemevi’ne asansörle çıkılıyor. 360 derece dönen gözlemeviyle Barselona’nın panoramik görüntüsünün keyfini çıkarabilirmişiz.
La Rambla’da yürüyerek meşhur St. Josep La Boqueria pazarına geldik. Balıklar canlı, sebzelerle şekerler rengarenk. Pazar gezmeyi zaten çok severiz ama alacak bir şey yok. Gemide envai çeşit yiyecek varken. 🤩 Üstelik dışardan aldığın yiyecek- içeceklerin gemiye girişi yasak. Gruptan da alan yok gezip çıkıyoruz. Tamam bir iki fotoğraf ekliyorum. Balıkçı kadın ustaca bıçak kullanıyor… 🐟🐠🐟
Yürümeye devamla St. Joseph kilisesine gelince sağa dönüp devam ettik. Çok güzel mağazaların olduğu dar sokaklardan geçtik ama epey uzunca bir yol. Bu arada Barselona Belediye Binası önünde katalanların bağımsızlık istekleri için protesto gösterileri var televizyona alıyorlar. Elbette hızlıca geçtik sonunda Gothic Quarter’ın en değerli yapısı olan Barselona Katedraline ulaştık. Gothic Quarter *Katalanca Barri Gòtic* barların kafelerin olduğu bu tipik Orta Çağ sokakları ile az önce gezdiğimiz La Boqueria Pazarı gibi önemli yapıların olduğu aşağı yukarı dikdörtgen vari hayli geniş bir alan Gothic Quarter diye adlandırılıyor.
Barselona Katedrali önceki yıllarda Herkül’e adanmış bir tapınağın kalıntıları üzerine inşa edilmiş tarih 1298. Ama yapımı neredeyse 20. yüzyıla kadar sürmüş. Katedrale giriş parayla ama öğlen saati ücretsizmiş. Öyle olunca biraz bekledik içeri daha sonra girebildik. Katedralde ayin vardı enteresandır iki bölmeli. İlk bölmedeki ibadet yerinde papazlar daha yüksekte oturuyorlar halktan daha yükseğiz imajı içinmiş. Dışarda da biz turistleri oturttular rahatça izlensinler diye de iki taraflı ekran koymuşlar. Fotoğraf çekimi yasak ama ben bu kez çekebilmişim flaşım yok ya.
Bu çok değerli Katedralin resmi adı aslında Aziz Eulalia ama halk Barselona Katedrali diyor. Aziz Eulalia Barselona’nın koruyucu azizlerinden biridir ve evet efsanesi diyemeyiz gerçekmiş hikayesi olsun. Ben de sevdim aktarıyorum. Aslında bir kadın Aziz Eulalia, biz de olsa Azize deriz. Neyse Aziz Eulalia kendini İsa’ya ve dine adamış. Dini inancı nedeniyle yakılmasına karar verildiğinde çıplak olarak haç şeklinde bir ağaca bağlanır ve ağaç yakılır.
Ateşe verildiğinde hiç mevsimi değilken kar yağarak Eulalia’nın vücudunu giysi varmışcasına örter ve ağzından bir güvercinin uçtuğu görülür. Biz göremedik ama Aziz Eulalia’nın mezarı buradaymış ve katedralin orta bahçesinde 13 tane kaz varmış. 🦢 Bu kazlar niye 13 tane derseniz; Rivayetlere göre Eulalia’ya uygulanan 13 cezayı ve Aziz Eulalia’nın yaşadığı her yıla (13 yaşında öldüğü sanılıyormuş) karşılık olsun diye imiş.
Bir saatlik serbest zaman verilince Önder ile iyice yukarılara doğru yürüdük güzel bir meydan olan Plaça de Catalunya’yı da geçtik. Amacım Gaudi’nin evini görebilmekti. Ayrıca Barselona’ya gelip de Katalan mimar Antoni Gaudi’nin şaheserlerini görmeden olur mu? Gemi ile gelince zamansızlıktan artık umduğumuzu değil bulduğumuzu fotoğraflayacağız. 😁 Eski yıllardan da dişe dokunur bir fotoğrafım yok. O zamanlar blog yazma durumum da yoktu. Neyse bakalım ne durumda… Bu kez de olmadı. 😔Onca senede ağaçlar hayli büyümüş yapıyı kapatmış karşı kaldırımdan bile görüp çekemedim. Kısmetten öte yol yok derler. 🤷♀️
Casa Batila; Önce hikayesini yazayım sonra bulduğum kadarın fotoğrafını ekleyeyim. Unesco Dünya mirasında olan bu güzel yapı 1806 yılından beri bölgenin kalbur üstü tabir edilen ailelerinin oturduğu bir semt. Bina önce Gaudin’in profesörlerinden biri tarafından inşa edilmiş. Sonra 1903 yılında binayı zengin bir tüccar olan Josep Batilo satın almış. Josep Batilo Gaudi’yi binayı tamamen yıkıp yeniden yapmasını gerektirecek projeyle görevlendirse de Gaudi yıkmadan yaparım diyor ve çok işlevsel harika sanatsal bir binaya dönüştürüyor.
1950 yılından sonra bina birçok kez el değiştirir ve en son 1990 yılından itibaren Bernat isimli aileye aittir. Bernat’lar 1995 yılında restore ettirdikleri evi halka açıyorlar. Ve bina 2005 yılında Unesco Dünya Mirası listesine girmiş.
Gaudi dedim madem ikinci önemli yapıtı La Sagrada Familia’da yazımda yerini alsın. Casa Batila’nın ardından zengin tüccarlarla anlaşamadığı için onlara iş yapmaktan vazgeçen Gaudi modernist tarzına da 1912 yılında Casa Mila’yı yaparak son verir. Tüm çalışmalarını bitiren Gaudi 1912 yılından itibaren tüm enerjisi ile 30 yıldır üstünde çalıştığı projesi Sagra Familia’ya yönelir.
Dile kolay 30 yıldır proje hazırlıyor ama nasıl? Münzevi bir hayat yaşayarak. Tam bir katolik olan Gaudi bu nedenle * Tanrının Mimarı* olarak da tanımlanmıştır. Yazık ki, ömrü bu inanılmaz yapıtının bittiğini görmeye yetmemiş 1926 yılında hayata veda etmiştir. Sagra Familia sanırım 2026 yılında bitebilirmiş. Ben size 2014 gezimizdeki durumunu değil ama 19 yıl önceki halini gösterebilirim.
Evet Barselona yaşanılası bir şehir. La Rambla başlı başına gezilesi bir bulvar zaten Katalanca da La Rambla *gezinti yeri* demektir. İspanyolcada da bulvar demektir. La Rambla altı farklı ramblas ile 1.5 km. kadar zaten. Ve evet Barselona Franco devrildikten sonra kültürel bir enerji patlaması yaşamış ve bugün de çok aktif ve yaratıcı insanlarıyla kendini göstermeye devam ediyor.
Biz Barselona’yı hep sevdik. Gönlüm daha çok fotoğraf paylaşmak isterdi. 🤷♀️ Gemiye dönme zamanı geldi bu gece ve yarın gecemiz denizde geçecekmiş. Aslında yolumuz çok uzun tur programında Tunus vardı ancak bazı nedenlerden Tunus yerine daha başka bir yere gidiyoruz. Devam yazıma kadar bekleteyim hem de sürpriz olur. Ben yine eski fotoğrafımızı mevcut torunlarım Kuzey&Derin ve gelecekteki muhtemel torunlarım için ekliyorum. 😉
Umarım hoşunuza gitmiştir, tekrar görüşünceye kadar sağlık ve sevgiyle kalınız. 💞💞💞
Wonderful article !
BeğenLiked by 1 kişi
Thanks for your valuable comment.
BeğenBeğen
Merhaba Alev Hanım, Port Well’den itibaren sizleri ve gördüğünüz yerleri takip ettim. Karım Casa Batila’ya eminim bayılırdı. Favorimiz ise Sagra Familia, onun yapımı ile ilgili bir belgeseli izlemiştim, inanılmaz bir yapı. Gaudi ve eserleri için biz faniler ne diyebiliriz ki. Bu arada gemi ile Barselona’ya gitmek sınırlı yerleri görmek gibi görünüyor. Emeğinize sağlık, selam ve sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba Gürcan Bey, Bu kez materyal eksikliği nedeniyle ve elbette gemi gezisi yüzünden sınırlı süre keyfimi ziyadesiyle kaçırdı. Tesellim yeni limanlara desem de zor. Genelde tur ile yapılan geziler sizin keyfinize uymuyor ama gemi gezisi hepten kısa oluyor. Liman şehre yakın değilse zaman iyice daralıyor, üstüne bir de yürüyerek gezmek yorucu oluyor. Casa Batila, ah eşiniz bir de gece görse hepten hayran kalır. 2004 ‘te gittiğimizde gece gezme imkanımız olmuştu. Ama işte serde gençlik vardı fotoğraf düşünen kim. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim selam ve sevgiler bizden.
Değerli rehberimiz işte meşhur sözünü tam da Barselona’da bizler hepsi bu kadar mı? diye sitem edince söylemişti.*Gemi gezisi keşif gezisidir* Enis Aslan’a; Olur da okursa bahaneyle selam ve saygılarımı yolluyorum.
BeğenLiked by 1 kişi