Jaipur’daki son gezeceğimiz yer Amber Kalesi’ni ve Sarayını kapanmadan yetişip kısaca gezdik. Ama en güzel gezi filler ile kaleye çıkmak olduğundan sabahleyin 5.5 saatlik Agra öncesi tekrar Amber kalesine gittik. E hadi bakalım önceki gün ve bugün nasıl gitmişiz.
Amber Sarayı (Amer Fort)
Jaipur’a 11 kilometre uzaklıktaki Amber’de bulunan Amer Fort, Rajasthan’ın en ünlü kalelerinden biridir. Aslında Amer, Jaipur’dan önce devletin başkentiydi. 1592 yılında Raja Man Singh tarafından yaptırılan eski bir kale. Aslında 16. yüzyıldan önce Amer Dhundar olarak bilinir ve Kachhwahas tarafından yönetilir. 16. asırdan önce Amer Rajasthan’ın başkentiydi. 16. yüzyılda Rajasthan’ın başkenti Amer’den Jaipur’a taşındı ve Raja Man singh, Amer Fort olarak ünlenen bu kaleyi inşa ettirdi. Daha sonra Raja Jai Singh bu Amer Fort’ı yeniledi. Amer Fort, Amer Sarayı olarak da bilinir. Amer fort’un kısa tarihçesi bu.
Fotoğrafta görünen gölün başladığı otobüslerin olduğu yerden ciplere binerek dün yukarı çıkmıştık. Aşağıdaki göl, Maotha gölü.



Karşıda görülen çin seddi gibi yapı bir güvenlik duvarıymış. Çin seddinden sonra en uzun 3. duvarmış. 2.si Yine Hindistan’ın Rajastan bölgesindeymiş. Elbette 1.Çin seddi. Onu da gördük hakikaten bizim gezdiğim bölümü ile bize göre çoook uzundu. 😀
Amber adını; İçinde bulunan Tanrı Şiva heykelinin amber taşından yapılmış olmasından almış 400 yıllık tarihi olan bir kale.. Aslında Amber; Koruyucu anlamına gelirmiş. II.Ekber bu sarayda oturduğu dönemlerde halka hizmet için çok çalışmış. Moğolların İstilası artınca(9ay )Ekber çok üzülüyor ve kurtuluşumu kendim hazırlayacağım diyerek burdan sonra Jaipur’u kuruyor.(Bu bilgiler yerel rehberden tercümedir 🙂 ) Jaipur başkent olmadan önce 1727 ye kadar da zaten Mihrace ve ailesi ile bu kaledeki sarayda yaşamış krallığını da buradan yönetmiş.
Bu kalede 3 Mihrace yaşamış.
Kralın halktan şikayetleri dinlediği yer Divan-ı Avam; Saraydan kral dahil kimsenin inmediği sadece halkın buluştuğu yer. Malesef tam burada hafıza kartım doldu. 😦 Makinemin videosunu açmıştım. 😦 o nedenle videodan bir kaç kare ekleyeyim.

Yapımında hintli ve müslüman işçiler çalıştırılmış o nedenle de bu salonda hem hint mimarisini hem de müslüman mimarisini görmek mümkün. Hintlilerin ki lotus çiçeği ile fil başlı sütunlar müslümanlarınki sadece çiçek. Hayvan ve insan figürleri göremezsiniz..


Tavanı ve duvarları ışıldayan aynalarla kaplı yabancı elçileri kabul ettiği Sheesh Mahal veya aynalı salon, Murat rehberimiz çakmak istedi ve yakıp bakın bakalım dedi. Çakmağın alevi her bir aynadan da görülüyordu. Evet en büyük özelliği oymuş. Salonun ortasında yakılan mum aynalardan yansıyınca ortam da tek bir mum ile aydınlanmış oluyor.


ve Mihracenin özel dairelerine girdiği kapı Ganeş Pol bu sarayın en güzel yerleri bence.

Mihrace 1. Jai Singh’in 12 eşi varmış ve her birinin ayrı dairesi varmış. Bizimkiler gibi. 🙂 Kral, her daireye, bir diğerine görünmeden girebiliyorken, eşler sadece bir avluda bir araya gelip sohbet edebiliyorlarmış.
Bir sürü odaya girdik, çıktık bir ara gruptan koptuk yani kaybolduk korucu asker bizi önce gezdirdi sonra çıkış yolunu gösterdi. Ama çaktırmadan da para istedi 😦
Saray içinde merdiven yanında eğimli yollar gördük ki bunlar kraliçelerin tahtırevan ile bir yerden diğerine taşınması için yapılmış. Son maymunu görüp acele çıkıyoruz. Adamlar neredeyse kovalayacaklardı. 🙂
Sabah yeniden kaleye gidiyoruz.. Manzara muhteşem. Sevimli kobramızla karşılaşıyoruz yine. 🙂

Fillere binip kaleye çıkacağımız yere kadar bu kez ciple gidiyoruz. Yolda sarsılarak gidiyoruz, çekebildiklerim.
Ve fillere bineceğimiz yerde sıramızı bekliyoruz, kuyruk uzun, bir saatte sıra gelir diye düşünüyoruz. Rehberimiz Murat(Hintliler kendi dillerinde rehbere çaça diyor 🙂 Başındaki sarığı bizlere satabilsin diye ona takıyorlar Murat olmasa bize tebelleş olacaklar.

Yukarı fillerle çıkmak tam 20 dk.sürüyormuş anlayacağınız tahminler doğru çıktı 1 saat sıra bekledik. Ben de sıkıntıdan sağı solu çektim. 😀
Yabancılar herşeyden keyif almayı çok iyi biliyorlar.Hadi sıra bize geldi beraber çıkalım, etrafı temaşa edelim.
Nasıl biniliyormuş 🙂 🙂 Filler rengarenk kök boyalı, sürücüleri de aşağı kalmaz hani.
Aşağıdaki kuyruk nasıl uzun değil mi? İyi ki erkenden gelmişiz. 🙂
Daha önce Banghong’ta fillere binmiştik keyifliydi.Amaa bu kez benim için çok eziyetliydi doğrusu, fotoğraf çekeceğim diye bir oraya, bir buraya savrulmaktan sırtım epey zarar gördüyse de pes etmedim. 🙂 işin ucunda fotoğraf vardı zira… 🙂
Ara yerlerde böyle duvara tünemiş gençler vardı. Ne yaptıklarını da merak etmiştim. Ayrıca iyi senaryo yazarım. Ama bu kez tutmadı 🙂 meğer fillere yiyecek ve su (mazot :))) takviyesi yapıyorlarmış. 😀
Nihayet kaleye geliyoruz. Karşılama da bir hayli görkemliydi. 🙂 Ay-Yıldız’lı bayrağımızla.
Buradakiler de fotoğrafçılar 🙂 Nasıl da sizi bulup getiriyorlar hayret edersiniz.



Eşim Önder hadi hanım gruptan kopmayalım veda vaktidir diyor. 🙂 Yazmazsam aklımda kalır. Arkasındaki çocuk elinde olan hediyelik 7’li filleri zorla sattı. Bugün Türkiye’de hediyelik eşya satılan heryerde karşımıza çıkıyor. Ucuz aldık ve orada aldık. Ama olsun bu gibi şeyleri alıp ta buradalarda görünce; Bana boşuna hamallık yapmışız gibi geliyor. 😦
Evet yine jiplerle aşağı iniyor otobüse gidiyoruz. Yolumuz Agra’ya.
Bu arada Su Sarayı denen ve suni bir göl içinde yapılan Sarayı da gördük. Bu kez bir hayli uzun oldu farkındayım amaaa burası Hindistan. Ve Hindistan sürprizlerle dolu bir ülke. Her an karşımıza çıkan çarpıcı görüntüler, renk cümbüşü, zıtlıklar, zengin gelenek, kültür ve inanışları ile büyüleniyoruz. Sihirli, gizemli, mistik havasını tam anlamıyla hissetmek için daha çoook gezeceğiz. Laf aramızda en çok Tac Mahal ile Varanasi’den etkilendim. Katmandu? O apayrı anlatılmaz yaşanır yerlerden.Sabrınıza teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir.
Yooo sadece Jaipur bitti.. Lütfen ayrılmayın… Pek yakında… Agra. Agra demek bence Taj Mahal demek, bir aşk ve hüzün hikayesi demek…
Elinize ve emeğinize sağlık, ben de nihayet ara verdiğim Jaipur bölümünü bitirdim. Yani fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla sefalet bir yanda , aynalı salonlar, koskocaman saraylar 12 eşler bir yana. Hiçbir farkımız yok, orası Hindistan burası Türkiye. Fillerle ve jiplerle yolculuk eziyetli olsa da bana göre oldukça gizemli. İyi ki gidip oraları görmüşsünüz ve bizlere de aktarıyorsunuz. Selam ve sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Yaa aynı düşüncedeyim. Kaldı ki orada ayrıca bir kast sistemi var. Doğrusu çok etkilenmiştim ve hayat görüşüm dönüşümüzde gerçekten de değişti.Beğenmenize ,değerli yorumunuza çok teşekkür ederim. Selam ve sevgiler bizden…
BeğenLiked by 1 kişi